MARTI GİBİ OL

 



Selam benden herkese,

Ben martı. Evet bildiğiniz martı…

Bir ismim var mı? Yok, sadece martı.

İkametim, İstanbul Boğazı,

Genellikle Kadıköy, Anadolu yakası.


İsmim yok dedim ama…

Gelip geçen vapurlardaki yolcular,

Bize çeşit çeşit isimler takarlar.

“Şişşt oğlum, Sülo”, “Pişşt hop Fiko”

“Şakir”, “Necmi”, “Gel oğlum, Abdi”

Susamlı simit atarlar, hem de glutenli,

Kendi sağlıklarına değer vermedikleri gibi,

Bizleri de hamur işine alıştırdılar, iyi mi?


Gerçi şimdi işler biraz değişti.

Öyle bozuldu ki, doğanın dengesi…

Eskiden çığlığımızdı yağmurun işareti,

Denize yakınlığın bir göstergesi.

Şimdi sokakta rekabetin habercisi.

Kargasıyla, kedisiyle yemek mücadelesi…

Kıyıda, evlerin damlarında, balkonda

Islak bayat ekmekler etrafa saçılmış…

Sonuçta biz ekmeğimizin peşindeyiz

Ama siz insanlar büyük israftasınız…


Bana komik gelen başka bir şey;

Dışkım bazen birinin kafasına düşer.

Kimi kötü söz sarf eder, hatta söver,

Kimiyse kendini pek bir şanslı zanneder…




Vapurlar gün boyu, iki yaka arası gelir, gider.

Bazen dalgakıranda dinlenirken,

Güneşin keyfini, huzurla çıkarırken,

Vapurdaki insanlara takılır gözüm.

Bize bakanı var tabii ama

Bizi gerçekten göreni azınlıkta.

Ellerinde cep telefonu diye bir şey var.

Kafalarını eğmiş öylece bakıyorlar.

Bazısı denize, göğe bakıyor gibi ama

Bakışlar boş, hayatı sorgulamakta.

Kimi fotoğraf çekiyor veya video,

Kimi aynı sahnede başka hayallerde.

Oysa uçsuz bucaksız masmavi gök, deniz,

Dalgalar, beyaz bulutlar ve beyaz martılar.

Şükür edecek ne kadar çok şey var…

Ama gel gör ki, kimin umurunda…

Kimi geçmişe takılı kalmış, ahlarla vahlarla,

Kimi gelecek zamanda, endişeyle, kaygıyla…


Bazen sohbet ederiz aramızda,

Bizi işiteni var tabii ama…

Bizi gerçekten duyanı azınlıkta.

Kimi şarkı dinliyor, kulaklıkla,

Kimi geyik, içi boş bir konuşmada.

Kimi etrafı ile sohbette, kimi telefonda,

Kimi tartışmada içten içe kendiyle,

Kimi o kişi ile, kaçıncı kez sitem ile…

Oysa rüzgarın sesi var, dalgaların da,

Üstlerinden uçup giden kuşların da.


Ve biz mis gibi denizin kokusunu,

İçimize çekeriz coşkuyla.

Ama onların elinde birer sigara,

Açık havada bile duman altında.

Neyse ki sigara yasak artık vapurda.

Bazısı maske takıyor, dışarıda.

Keşke derin bir nefes alsa da,

Ciğerleri temiz havayla dolsa.

Kim bilir, bunlar gibi,

Neler kaçırıyorlar hayatta?




Gökyüzünde süzülürken kanatlarımızla,

Keskin gözlerimiz denizde, yüzen balıklarda.

Bazen duyarım, konuşurlar kendi aralarında.

Eskiden denizin ne kadar berrak olduğundan,

Yunusların burada cirit attığından,

Lüferle, hamsinin eksik olmadığından…

Biz de çok şikayetçiyiz aslında bundan,

Denizde yüzen plastik atıklardan.

Yanlışlıkla yiyoruz, sindiremiyoruz,

Kendimizi tok hissediyor ve ölüyoruz…

Evet bu deniz eskiden tertemizdi.

Peki onu bu hale acaba kim getirdi?

Doğa her zaman dengede,

Her şey bir fayda üzerine, döngüde.

Ama insanoğlu faydadan ziyade,

Anlık çıkarının peşinde.

Hatta zarar vermek pahasına bile.

Bazen istemeden tabii, bilinçsizce…


İnsan işte, dedim ya…

Beklentisi pek yüksek, şikayeti de çok.

Her ne kadar bizim gibi, özgür gözükse de,

Birçok şeye bağımlılar farkında olmadan belki de.

Ayaklarda prangalar, perdeler gözde,

Ağırlıklar kulakta, mühürler kalpte…


O zaman martı gibi ol!

Bilinçli ol, sana verilenlerin farkında ol.

Ve lütfen şükürlü ol.

Çünkü şu kesinlikle bir gerçek;

Bu hayatta şükürsüzsen,

Seni mutlu edecek hiçbir şey yok…







Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerle bugünümüzü 
ve yarınımızı tasarlamamızı sağlayan bir gerçeklik ilmidir. 
Bireylerin problemlerini doğru tespit edebilmeleri ve çözüme 
ulaşabilmeleri için stratejiler sunar.
 

Kim Kimdirİlişkide Ustalık”Başarı Psikolojisi”, programlarıyla 

mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara 

hedeflerine ulaştıracak yöntemler gösterir.











Yorum Gönder

12 Yorumlar

  1. Desenize bir martı kadar olamadık.

    YanıtlaSil
  2. Bilinçli ol sana verilenlerin farkında ol ve lütfen şükürler ol ne güzel bir yazı olmuş emeklerinize sağlık

    YanıtlaSil
  3. Şükrü’n yoksa mutlu olma imkanında yok… ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  4. Ne kadar israftayız ki artık martılar deniz olmayan illere bile gelebiliyor. Emeğinize sağlık 🪷

    YanıtlaSil
  5. Çok şükür 🤲🏻♥️🌺

    YanıtlaSil
  6. Martıdan ögreneceklerimiz var

    YanıtlaSil
  7. Nasıl nasıl keyifle okudum emeğinize sağlık kıymetli mesajlar 🌼

    YanıtlaSil
  8. Canlıların yaşamını bu kadar güzel bir dille anlatan ve betimlemeleriyle renk katan aynı zamanda insanlığın her geçen gün ne kadar çürüdüğünü tekrardan gösteren muhteşem bir yazı olmuş ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  9. Yaşam içinde ne kadar
    kaybolduğumuzu , biraz daha dışarıdan varolanları görmemiz gerektiğini ne güzel de anlatmışsınız. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  10. ellerinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  11. ellerinize sağlık :)

    YanıtlaSil