İnsanların davranışları ve söyledikleri arasındaki tutarsızlık, belki de çoğumuzu düşündürmüştür. Gösterilenle, gördüklerimiz arasındaki zıtlık… Tepkisizce izlediğimiz anlar…
Ceyda, o gün işe gitmek için biraz daha erken uyandı. Takvimine birkaç haft…
“Bukalemun gibisin!”
“Afedersin yanlış mı duydum? Sen bana bukalemun mu dedin?”
Bukalemun gibi olmak, sanki bir hakaret…
“Dönek, bel kemiği olmayan,
Çıkarına ne uygunsa ona göre davranan…” gibi
Olumsuz anlamlarda kullanılır genelde.
Peki, bukalemuna haksı…
Hoş geldin Ramazan…
Sefalar getirdin.
İyi ki geldin.
Sen her zaman bize iyi geldin…
On bir ayın sultanı, on bir ay beklendin.
Büyük bir özlemle, yolların gözlendi.
Ramazan deyince, insan ister istemez eskilere gidiyor. Çocukluk hatıraları bir bir gözünün …
DTÖ Sosyal