Bir yanı hüzün, bir yanı neşeyle koşturuyordu herkes evin içinde. Bayramın tatlı telaşı bütün evi sarmıştı. Erkekleri evden işlerine uğurladıkları gibi, hemen işe koyulmuştu annesi ve kız kardeşleri. Perdeler, koltuklar, halılar… Ve hep unutulan avizeler şimdi unutulmamıştı.
Evin küçük kızı Ayşe ise bayramlıklarını hayal ediyordu… Ne renk seçseydi, nasıl bir şey olsaydı? Annesiyle ablaları evin içinde dört dönerken hepsinin yanına uğrayıp fikirlerini soruyordu.
Annesi Fatma, bir o yana bir bu yana koşturmaktan yorgun düşmüştü. Kızlarını da salona çağırdı ve oturup biraz nefeslendiler. Ramazan bitmek üzereydi, şimdiden hüzün basmıştı. O güzel iftar sofraları, sahur sohbetleri bir sonraki seneye kalacaktı. Zamanı gelince nasıl da özleniyordu o sıcacık aile sofraları… Her zamankinden farklı bir sıcaklık, farklı bir keyif veriyordu Ramazan. Hem gelen misafirler hem de yapılan ziyaretler…
Bayrama sayılı saatler kalmıştı. Evin temizliği bitmiş, tatlılar yapılmış ve son bir iş kalmışı, Ayşe’nin bayramlığı…
Ayşe kararını vermişti. Gökyüzünün mavisinde bir elbise, bulutların beyazında ayakkabılar istiyordu.
Ailece çarşıya indiler. Ayşe’ye istediği elbise ve ayakkabıyı bulmak için bütün aile seferber oldu. İstedikleri bulundu. Sıra diğer kardeşlerdeydi. Herkese yeni kıyafetler alındı, şekerler de hazırdı.
Ve nihayet bayram sabahı…
Babaları ve abisi namazdan geldi. Hepsi yeni kıyafetlerini giymiş bir şekilde karşıladı onları. Herkes birbirine sarıldı, bayramlaştı. Ayşe sabırsızlıkla sofraya oturmak istiyordu. Çünkü sonrasında anneanne, babaanne ve akraba ziyaretleri olacaktı. Alacağı şekerleri doldurmak için de büyükçe bir çanta ayarlamıştı.
Nihayet herkes sofraya oturdu. Dualar edildi ve tam yemeğe başlanacağı sırada babaları söze girdi…
Peki ya Gazze’de bayram nasıldı?
Öncesinde çekilen zulümler herkesin gözü önündeydi. Ramazan olduğuna bakılmaksızın bombalanan hastaneler, açlıkla sınanan insanlar… Ona rağmen nasıl da mutlu ve şükürleri çoktu.
Acaba bayrama nasıl girmişlerdi? Onlar da yeni elbiselerini giymişler miydi? Eksiksiz sofraya mı oturmuşlardı? Eski günlerine dönmek için dua mı etmişlerdi? Hallerine şükredip, bayramı o gülen yüzlerle mi karşılamışlardı? Yoksa şehadetleriyle mi kutlamak istemişlerdi bayramı?
Günümüzde insanlar nasıllar?
İstediği yemeği yiyemediğinde, istediği kıyafeti ve ayakkabıyı alamadığında da gülümseyebiliyorlar mı? Yoksa bütün bayramı etrafına zehir mi ediyorlar?
İnsan sınanmadığında ne kadar da nankör oluyor. Önündeki yemeğe, evindeki eşyaya, giydiği kıyafete şükrü kalmıyor. Oysa ki birinin beğenmediği kıyafet, ayakkabı, eşya, birilerinin hayalini süsleyebiliyor.
Aslında insan her anında şükretmeli. Gazze’de gazi olan insanlar şükrediyor… Evladını toprağa vermiş anneler, babalar şükrediyor… Filistin’deki insanlar şehadete şükrediyor… Yaşadıkları yokluğa, uğradıkları zulme rağmen Allah’a şükürlerini eksik etmiyor…
Şu anda Gazze tüm insanlığa adeta ders veriyor. Nasıl şükredilir, nasıl mutlu olunur dersi veriyor.
Batıya gelince… İşte şimdi de batıdan bir güneş yükseliyor… Artık Ramazan kutlamalarına başlayan bir batı var sosyal medyada. Sanki Müslümanlık batıdan doğuyor bu Ramazan’da…
Gazze herkesin içini burkan ama İslam’ın da yükselmesini sağlayan bir ses oldu ama sadece duyanlara…
Duymayanlar da inkarlarına hala devam ediyor…
Derin bir sessizliğe gömüldü sofra. Kimsenin iştahı kalmamıştı. Yedikleri her lokma Gazze’de açlıktan ölen insanları hatırlatıyordu. Herkesin gözü doldu. Sadece birer lokma yediler. Rabbine şükrederek baktılar birbirlerine…
İnsanın sofrası, ailesi, evi, yaşamı hepsi birer şükür sebebi değil midir? İnsan farkına varmalı gerçeklerin…
Ramazan tüm dünyada bitmiş olsa da, Gazze’de de Ramazan biter mi? Açlık, susuzluk sona erer mi?
Peki, bizler Ramazan’ın sadece aç kalmak, susuz kalmak olmadığının bilincine varabilir miyiz?
Sahi, biz bayrama ulaşabilir miyiz?
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerle bugünümüzü ve yarınımızı tasarlamamızı sağlayan bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini doğru tespit edebilmeleri ve çözüme ulaşabilmeleri için stratejiler sunar.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi”, programlarıyla
mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara
hedeflerine ulaştıracak yöntemler gösterir.
11 Yorumlar
...ALLAH yolunda öldürülenlere, "Onlar ölülerdir," demeyin. Aksine onlar diridir fakat siz farkında değilsiniz."...
YanıtlaSilEmeğinize sağlık 🥹🪷
Gazze'ye bakıp da ibret almamak...Oradaki insanlar tamamen özgürlüğüne kavuştu..
YanıtlaSilRABbimiz yardımcıları olsun..
En çok da ibret almayan bizlerin yardımcısı olsun.🤲
Unutulmaması gerekenleri hatırlattığınız için teşekkürler ✨ Kaleminize sağlık hocam
YanıtlaSilPeki yaa Gazze de bayramlar nasıldı. Güzel bayramlar gör Gazze
YanıtlaSil🙏🌸
YanıtlaSilNice bayramların olsun Gazze
YanıtlaSilBayram en çok senin hakkın Gazze... Çok güzel bir yazı olmuş 🌸
YanıtlaSilçok güzel bir yazı... ellerinize sağlık
YanıtlaSilellerinize sağlık. Ramazanın gerçeğinin farkına varıp bayramı bayram yapmak dileğiyle
YanıtlaSilGazze,Gazze bogazimizda bir düğüm. İbretlik yer Gazze...
YanıtlaSilFarkındalığımızı artıran bir yazı olmuş. Elinize sağlık.
YanıtlaSil