YENİ YIL NEYDİ?

Yeni yılın eski yıldan, ne farkı vardı ki?

Sadece değişen bir sayıdan ibaretti. Sabah uyandığında, hayatın kaldığı yerden devam ederdi. Büyük kutlamalar, eğlenildiği düşünülen geceden başka bir şey kalmazdı. Bir de ertesi gün yorgunlukla uyanılan bir sabah… 1 Ocak…

Aslı, büyük bir heyecanla yılbaşı kutlamaları için hazırlanıyordu. Daha Aralık ayının başında, evine bir çam ağacı almıştı. Sevdikleri için de hediyeler seçmeye başlamıştı. Ve tabii ki rengarenk süsler… O geceye özel hazırlanan kurabiyeden evler, ağaçlar, kurabiye adamlar…

Nihayet beklenen geceye sayılı günler kalmıştı. Sevdiği adamla birlikte, bir an önce yılbaşı ağacını kurmalıydı. Yılbaşı gecesinden önce bunun keyfine varmalıydı. Mert de Aslı çağırır çağırmaz hazırlıklar için eve gelmişti. Artık telefon en uygun yere konumlandırılıp tüm süreç eksiksiz kayda alınmalıydı.

İnsanlar mutlu oldukları anları kayıt altına alır mıydı? O anki mutlulukla, fotoğraf ya da video çekmek insanın aklına gelir miydi?

3, 2, 1, Kayıt… Ağacı kurmak için gerekli malzemeler önlerindeydi. Aslı ve Mert güle oynaya ağacı kurdular. Kar spreyini biraz birbirlerine, biraz ağacın üzerine sıkarak eğlenceli gözüken dakikalar çektiler. Renkli toplar, süsler, ağacın üzerinde yerini buldular. Ve en son dokunuşu da, tabii ki Aslı yaptı. Büyük yıldızı ağacın en üstüne yerleştirdi. Süslemeler tamamlanınca, hediyeleri de ağacın altına dizdiler.

Ve video kapandı… O eğlenceli gözüken dakikalar bir anda geride kaldı. Video kapandığı anda, Aslı telefonu eline alıp videoyu düzenlemeye başladı. Mert’in orada olup olmaması umurunda bile değildi. Aslı dünyadan kopmuş, sanki başka bir alemdeydi. Mert bir kenarda, Aslı bir kenardaydı…

Aslı videoyu hazırladıktan sonra sosyal medyaya koyacaktı. Ama öncesinde birine daha izletip onay alması gerekirdi. “Bak, gerçekten güzel olmuş mu? Emin misin?” diye sordu. Mert videoyu beğendiğini söyledikten sonra Aslı’ya, kendisini de etiketlemesini hatırlattı.

Video yüklenir yüklenmez, bildirimler yağmaya başladı. Video binlerce beğeni aldı. Artık yaşanan anlar değil, alınan beğeniler önem kazanmıştı.

Bu sadece Aslı için değil, günümüzdeki birçok insan için de böyleydi. İnsanlar, sadece objektiflere mutluymuş gibi gözükürlerdi. Oysa objektifler hiç objektif değildi…

Kameralar kapandığı anda herkes gerçek hayatına geri dönerdi. Mutsuz ve hüzün dolu hayatlarına… Gülümseyen yüzler, şen kahkahalar yerini sessizliğe bırakırdı...

İşte beklenen o büyük gece gelmişti. Sırada alınması gereken yeni beğeniler vardı. Ah pardon hediyeler! Aman, hediyeler kimin umurundaydı ki? Yüklensin kutu açılış videoları, açılsın yeni yıla geri sayımda canlı yayınlar… Toplansın beğeniler, okunsun gelen övgü dolu yorumlar…

İnsan, hayatına ne kadar sahtelik alırsa gerçeklikten de o kadar uzaklaşırdı.

Hediye almak için özel bir gün olmasına gerek var mıydı?

Önemli olan ansızın yapılan, küçük de olsa sürprizlerdi, beklenmeyenlerdi…

İnsan zaten özel günlerde, beklenti içinde olduğundan mutlu değildi.

Sosyal medyadan gelen beğeniler, yorumlar…

Yine başkalarından beklenti değil miydi?

İnsan, bunlarla mutlu olacağını zannederdi.

Oysa insanın mutlu olması, başkasının beğenisinde ve güzel sözünde değildi.

Zannedilenin aksine, mutluluk insanın kendisindeydi…

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerle bugünümüzü 

ve yarınımızı tasarlamamızı sağlayan bir gerçeklik ilmidir. 

Bireylerin problemlerini doğru tespit edebilmeleri ve çözüme 

ulaşabilmeleri için stratejiler sunar.

 

“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi”, programlarıyla 

mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara 

hedeflerine ulaştıracak yöntemler gösterir.