ŞÜKRÜN OLSUN ŞİKAYETİN DEĞİL

        Mahmut amca tezgahını kurmuş, pazarda müşteri bekliyordu. Sabahları güneş doğarken uyanır, erken saatte pazar alanına gelirdi. Hem arkadaşları hem müşterileri onun düzenini,itinayla dizdiği meyve ve sebzeleri hayranlıkla izlerdi. Mahmut amcanın işini güzel yapması haricinde en büyük özelliği, güler yüzlü ve sürekli halinden hoşnut olmasıydı.  

        Soğuk ve yağışlı kış günlerinde, hiç müşterisi yokken bile, tavrı hep böyleydi. Her an müşteri gelecek edasıyla tezgahını özenle hazırlardı. 

 

“Bu emekler boşa gitmez arkadaşlar, gayrete devam, pes etmek yok.‘’ 

”Allah çalışana verir.” 

“Sabrın sonu selamettir.” der ve hep etrafını motive ederdi. 

 

Yanı başında bulunan tezgahtaki Osman amca ise başkaydı. Hava güneşli iken “Çok sıcak.” der, hava soğukken de bu sefer soğukluğundan şikayet ederdi. Ayrıca yüzü hiç gülmezdi. Olumsuzu bulmakta üstüne yoktu neredeyse. O memnun olmadıkça, her türlü olumsuzluk da onu bulurdu adeta. Hatta bir defasında, yağmurlu havada, yağmur suyunu tutan tente tüm biriktirdiği pis suları onun tezgahına dökmüştü. Tezgahta satılacak tüm havlular ıslanmış, kullanılamaz hale gelmişti. Kendisi gibi havlu satan, karşı tezgahın müşterisinin çok olmasına da “Tabii ki ondan alacaklar, onun tezgahı daha işlek tarafta.”der, kendini hiç geliştirmeye çabalamazdı. Sürekli yaşadığı olumsuzluklara bir mantık uydurur, dış dünyayı suçlayıp dururdu. 

 

Daha İyisini mi İstiyorsun? İşte Cevabı… 

 

Mahmut amca ise tam bunun zıddı davranışlar sergilerdi. Aslında Mahmut amca işin sırrını çözmüştü. Kendisine yapılan bir iyilikte teşekkür eder, yalnız başına kaldığında da şükrederdi. Bilirdi ki şükür ettikçe, şükür edilecek şeyler çoğalırdı. 

Şikayet etmek çok kolaydı. Ama Mahmut amca, şikayet ederek yaptığı şeylerde, her defasında aynı şeyi yapmak zorunda kaldığını da öğrenmişti. Bu yüzden artık şikayet yerine şükür etmeyi tercih ediyordu. 

O yüzden, sabah yatağından kalkarken, “Bugün acaba niçin şükretsem?” diye düşünmeyi kendisine ilke edinmişti. İşte her defasında, buna konsantre olduğunda, her zaman işleri kolaylaşırdı. Biliyordu ki kendine iyilik yapana teşekkür ettikçe, insanların ona karşı iyilik yapma istekleri artıyordu. 

İnsanın zamanını, ilişkilerini, bilgilerini, sahip olduklarını neyi öğrenmek için harcadığının farkında olması ve neyi istediğini değil, neyi istemediğini iyi bilmesi gerekiyor. 

       Mahmut amca, pazarda çay dağıtan çırağa, ”Eline sağlık koçum. Senin elinden bir başka güzel oluyor bu çay.” diyerek çayını içerdi. Çırak ta bu takdiri almak için her defasında tezgah önünden geçerken, ”Mahmut abim çay getireyim mi?” diye sorardı. Güzel sözleri insanı motive ediyordu. 

Mahmut amca, bambaşka bir insandı. Güneşli bir havada, gömleğinin kollarını dirseğine kadar katlar, yakasını açar, müşteri gelene kadar sandalyede, “Güneşin güzelliğine bak, mis.” diyerek güneşlenirdi. “Biliyorsunuz değil mi abicim? D vitamini varmış bu güneşte, önemliymiş. Güneş hastalıktan koruyormuş.” derdi. Her defasında mutlu olacak bir sebep bulurdu. Arkadaşları, güneş çıktı diye mutlu olan Mahmut amcaya hayran hayran bakarlardı.  

Gerçek Mutluluğun Sırrı

İnsanların çoğunda olan şey sende yoksa ve buna rağmen şükrediyorsan, işte o gerçek mutluluktur.

 

Mahmut amca, oturduğu yerde arkasına yaslandı, eskiden küfeci olduğu günler aklına geldi. “Ne zor günlerdi.” dedi. Ama etrafında hep ona iyi örnek olacak abileri olmuştu. Onların dediklerini yapmış, işi hiçbir zaman yokuşa sürmemiş, şikayet etmemiş ve çalışmayı hiç bırakmamıştı. Şimdi ise evli ve üç çocuk babasıydı. Çok şükür evini geçindiriyor ve çocuklarını da okutuyordu. 

 

Şükrettikçe şükredecek şeyler çoğalır. Şikayet ettikçe de şikayet edecek şeyler çoğalır.

 

Oysa kendisiyle aynı dönem çıraklık yapan başka bir arkadaşı, iş beğenmez, sürekli şikayet eder ve hep kaytarmanın yollarını arardı. Hatta o işten, o işe sürekli yer değiştirirdi. Aynı dönemde o da evlenmişti ama iki sene sonra ayrılmıştı.  

Evlilik ne de olsa büyük bir sorumluluktu. Bir erkek için evini geçindirebilmek çok gurur vericiydi. Hayatın kendisine verdiğini kabul etmek, direnç göstermeden uyumlanmak en önemli şeydi. Bunu çok öncesinden öğrenmişti. 

Daldığı hayallerinden uzaklaştı bir müşterisinin sorusu ile...

“Elmanın kilosu kaç lira?” 

“Ablacığım kilosu 75.”

“Nasıl 75 olabilir? İyice abarttınız, kimsenin alacak hali kalmadı. Emekli maaşıyla nasıl alalım? Hiçbir şeye gücümüz yetmiyor. Bu ülke yaşanmaz hale geldi.“ 

“Ablacığım hayır konuş, hayır gelsin başımıza. Biz şikayet ettikçe işler düzelmez. Biz çalışalım, birlik olalım, israf etmeyelim, eğitimi destekleyelim, insan yetiştirelim sonrası güzel olur.” dedi.   Müşteri söyleyecek şey bulamadı. İhtiyacı kadar elmasını aldı ve hayırlı işler dileyerek ayrıldı tezgahın başından. 

Mahmut amca iç çekerek tezgahındaki yeşillikleri, meyveleri sulayıp parlattı. Başını kaldırdı. Çok şık giyimli, pardösülü bir adam yaklaştı yanına.

“Pazarcı Mahmut siz misiniz?” 

“Evet abi, bu pazarda tek Mahmut isimli benim.” 

      “Yıldız Otel’den geliyorum. Geçen gün verdiğin tüm ürünler tam da söylediğin gibi çok güzelmiş, işletme çok memnun kalmış. O nedenle tezgahınızdaki her şeyi satın almak istiyoruz, satar mısın?” 

“Başımın üstüne abiciğim, elbette. Ben paketleri arabana getiririm.” 

Kara kışta o soğukta, Pazarcı Mahmut malların hepsini satmıştı. Erkenden evine, çocuklarının yanına gidip sıcak çorbasını içebileceği için bir kez daha şükretti. 

       Arkasından bakan Osman amca, bir yandan soğuktan donmuş ellerine ağzıyla buhar vererek, “Tabii o satar, biz satamayız çünkü ona küçükken sahip çıkmışlar. Bizim sahibimiz hiç olmadı ki.” dedi, yine kendinden başka herkesi suçlayarak.  

​  

Deneyimsel Öğreti derki; Şikayet, insanın çözüm marifetini elinden alır. Şükür ise şükredecek şeyleri doğurur.  

 

Şükürlü günlerimiz bol olsun...

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerle bugünümüzü 

ve yarınımızı tasarlamamızı sağlayan bir gerçeklik ilmidir. 

Bireylerin problemlerini doğru tespit edebilmeleri ve çözüme 

ulaşabilmeleri için stratejiler sunar.

 

“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla 

mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara 

hedeflerine ulaştıracak yöntemler gösterir.