MEKTUP

Şimdiki Benden, Gençliğimdeki Bana Sevgilerle…

Kızıyla yaşadığı tartışma sonrası kendi gençliğini düşünerek uzaklara daldı. O da annesini bu kadar kırmış mıydı acaba? Gerçekten bu kadar geç yatıyor muydu? Arkadaşlarıyla zaman geçirmek ailesiyle zaman geçirmekten daha mı kıymetliydi? O zamanlar telefon, internet de yoktu ne yapıyordu ki… Nasıl çıkmıştı bu dönemin içinden...

Annesinin zamanında ona keyifle öğrettiği danteller, örgüler, kanaviçeler; sorumluluklar ve pasta börek tarifleri geldi aklına... Eee tabi bir de ev temizliği… Hele misafir gelmeden önceki o derin temizlik… Camlar, koltuklar, kapılar, hatta duvarlar… “Duvar silmek kadar saçma bir şey mi var?” diye söylenmeleri kulağına geliverdi şimdi… Evet o da annesini biraz kırmıştı demek ki… Semra geçmişini düşünürken kendi iç hesabını da yapıyordu sanki…

Bunları düşünmese “Şimdiki gençler ayrı yahu, ben hiç böyle yapmazdım.” diyebilirdi. Ancak düşündükçe diyemeyeceğini fark etti.

“Ah gençliğim…” diye geçirdi içinden. İş sadece misafir öncesi hazırlıklar ile bitse belki razı gelirdi ama o kadar teyzeye çay yetiştirmek, biten çayı yeniden demlemek, sıcak su yetiştirmek ayrı bir sorun... Suların kaynaması bazen cezvede bazense çok kalabalıklarsa tencerede… Matematikte öğrendiği formülleri mutfakta kullanması gerekiyordu adeta. Bu arada bir de mutfaktan çıkmak, salona gidip çayı bitenleri takip etmek de gerek. Annenin verdiği sinyalleri almazsan misafirler gittikten sonra olacakları düşününce içini kaplayan panik de eklendi mi stres yönetimine... Şimdi soruyorlar: “Bu kadar işi aynı anda nasıl yapıyorsun, algıların ne kadar açık, problemlerle ne güzel baş ediyor ve çözüm üretiyorsun?” diye. Demek bunlarmış sebep.

“Keşke o yaştaki halimi görebilseydim de ona nasihat edebilseydim…” diye içinden geçirdi Semra. Yaptığı bazı hataların geri dönüşü olmayacağını, yaptığı bazı doğru tercihlerin ise ilerde yolunu nasıl açacağını söylemek isterdi. O zorlanarak yaptığı, işkence gibi gördüğü işlerin onu gelecekte nasıl da marifetli, becerikli yaptığını anlatabilseydi… Birçok kişinin bilmediği işleri onun bir çırpıda yapabilmesini, modern dünyanın deyimi ile analitik düşünüp problem çözebilmenin genetik yatkınlıktan değil de ergenlikteki yapıp ettiklerinden olduğunu haykırabilseydi. O zaman anne ve babasının istediği ona zor gelen işler acaba hafif gelir miydi?

Aldı kalemi kâğıdı eline, yazdı aklına geldikçe…

Merhaba Sevgili gençliğim Semra…

Biliyorum şimdi yaptığın işler sana nasıl da zor geliyor…

Sanki evdeki, okuldaki herkes sana iş buyurmak için hazırda bekliyor.

Bir bilsen bu işler ilerde nasıl da işine yarayacak,

Herkes ne yapsam diye bakınırken senin işler kafanda sıralanacak.

Nasıl oldu da aklıma bu çözümler düştü, diye düşüneceksin.

Şimdi zor gelen işler ilerde sana çocuk oyuncağı gelecek.

Şimdilerde “almadılar” diye üzüldüklerin

İlerde seni azla tatminkar eyleyecek.

Sorduğun soruların cevabını hemen vermeyen, senin bulmanı isteyen ailen...

Şimdilerde düşünmenin, irdelemenin temelini atıyor.

Ah o izin verilmeyen, deli gibi gitmek istediğin yerler...

Aslında seni nelerden korumak içinmiş meğer…

Herkes üzülürken eksiklerine;

Sen mutlu olacaksın, şükredeceksin elindekilere...

Sanki kimse anlamıyor seni.

Kalabalıklar içinde tek başınasın sanki...

Ama bakmasını bilene sırlar görünmeyenlerde gizli…

Semra hem gülüyor hem yazıyordu. “Keşke gençliğime uzatıversem de şu şiiri sonra kaçıversem.” dedi içinden.

Olur mu, anlar mı ki? “Belki” dedi, “Belki…” Sonra kâğıdı mutfak masasının üzerine koydu, belki yanından geçen genç bir kız uzanıp da okuyuverir diye…

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerle bugünümüzü 

ve yarınımızı tasarlamamızı sağlayan bir gerçeklik ilmidir. 

Bireylerin problemlerini doğru tespit edebilmeleri ve çözüme 

ulaşabilmeleri için stratejiler sunar.

 

“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi”, programlarıyla 

mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara 

hedeflerine ulaştıracak yöntemler gösterir.