SUMRU KUŞU


Evet biliyorum, bir çoğumuz bu ismi ilk defa duyuyor.

Acaba bu Sumru kuşu da kim oluyor?

Kendisi martıdan biraz küçük, zarif bir deniz kuşu.

Ülkemizde ve dünyanın dört bir yerinde, koloniler halinde yaşıyor.



Doğada her bir canlının, bitkinin, hayvanın mutlaka

Bize öğreteceği bir şeyler oluyor.

Şimdi, deneyimlerinden faydalanacağımız Sumru kuşlarımız,

Hint Okyanusunda yaşıyor.

Zamanını okyanus semalarında geçiriyor.

Nadiren su üzerinde dinleniyor.

Havada şekerleme bile yapabiliyor.




Ama üreme mevsiminde işler değişiyor.

İşte o zaman tropikal adalara göç ediyor.

Okyanusun ortasında adada, yavru kuşlar

Yumurtadan çıkıp dünyaya teşrif ediyor.

Yavruların kısa sürede, okyanus boyunca

Kanat çırpmaya hazır olmaları gerekiyor.

Anne kuş bunun için, yavrusunu yetiştiriyor.




Önce ada üzerinde alçak irtifada uçuşlar,

Sonra su üzerinde azim ile kanat çırpmalar.

Tam uçma da denemezdi buna ya,

Biraz yükselip denize tekrar konmalar.


Gelgelelim adada sadece onlar yaşamıyor.

Kıyılarında, “Dev Kral Balıkları” ikamet ediyor.

Bu balıklara, ‘balık’ demek de biraz tuhaf kaçıyor.

Balıksan, dolan kral gibi okyanusun dibinde.

Ne işin var suyun üstünde, hatta gökyüzünde?


Malum, Sumru suya dalarak balık avlıyor,

Kral balığı da sanki bunun intikamını alıyor.

Nasıl bir tasarım harikasıysa,

İnsan anlamakta zorlanıyor.

Mucize arayanlara sanki caka satıyor.

Denizin üzerinde uçan bir kuşun,

Uçuş hızını, koordinatını hesaplıyor.

Doğru zamanda, sudan hızla fırlıyor.

Adeta kanatsız uçuyor.

Havada süzülen bir kuşu yakalıyor.


Tabii Sumru yavruları açık hedef oluyor.

Ne de olsa, kanatları yeni gelişiyor.

Biraz uçuyor, biraz su yüzeyinde soluklanıyor.

Yeniden havalansa bile, fazla yükseğe çıkamıyor.

Çok sayıda yavru, büyük göç öncesi

Eğitim alanında maalesef eleniyor.

Ama işin tuhaf tarafı şu ki, anne Sumru,

Havadan balığı yavrusuna yanaşırken görüyor.

Yaklaşıyor yavrusuna, çığlık atıyor, uyarıyor.

Yavru kuş yorgun ama kanat çırpıyor, sudan yükseliyor.

Bazen deha balık, sıçrıyor ama

Yavru bir manevrayla kurtuluyor.

Hayatta kalmanın yolunu çok hızlı öğreniyor.

Süre dolunca, yavrular hazır olunca,

Sumru kuşu kolonisi adadan göç ediyor.




Biz anneler, Sumru kuşunun yerinde olsaydık?

O kral denen balığa yapmadığımızı bırakmazdık.

Yavrumuzsa söz konusu, kralı gelse tanımazdık.

Kral balığı denizden kafasını her çıkardığında,

Kesin bir tehdit savururduk.

“Bir daha benim yavruma yanaşırsan,

Gözlerini oyarım gagamla Vallah billah!”

Bizim kral pek oralı olmayınca,

Annesel çözüm kaçınılmazdır.

“Gel yavrum, atla sırtıma,

Uçuverelim birlikte uzaklara.”


Sumru gibi olmak değil mi mesele aslında?

O yavrular tek başına kanat çırpmadan,

Çaba göstermeden, bedelini ödemeden,

Uçmaya hazır olabilir mi uzaklara?

Tamam, annelik yavrunu gözetmektir

Ama aynı zamanda da yetiştirmektir.

Hayatın içine katarak, hayata hazırlayarak,

Dönüşümüne şahitlik etmektir.

O zaman destek ol, cesaret ver, yol göster,

Ama problemini kendi çözsün, lütfen izin ver.

Deneyimini paylaş, düşerse nasıl kalkar, öğret.

Tabii hata yapacak, buna da bir müsaade et.

Hadi, şimdi bir tebessüm et ve biraz sabırlı ol,

Ebeveynlikte Sumru kuşu gibi ol…




Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerle bugünümüzü 
ve yarınımızı tasarlamamızı sağlayan bir gerçeklik ilmidir. 
Bireylerin problemlerini doğru tespit edebilmeleri ve çözüme 
ulaşabilmeleri için stratejiler sunar.
 

Kim Kimdirİlişkide Ustalık”Başarı Psikolojisi programlarıyla 

mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara 

hedeflerine ulaştıracak yöntemler gösterir.




Yorum Gönder

0 Yorumlar