Arkadaşının söylediği söz kulaklarında çınlamıştı “Tek çocuk ya, ondan…” Bu söz Selma’nın dağılmasına yetmişti. Selma arkadaşına yemeğe gitmişti. Çocuklar bir araya gelince, hemen oyuna dalmışlardı, onlarda sohbete.
Selma “Elif, sürekli senin çocukları sayıklıyor. Zamanlı zamansız arkadaşlarına gitmek için tutturuyor. Sizde de oluyor mu bu krizler?” Dedi. Arkadaşı, “Kendisine oyun arkadaşı arıyordur, benimkiler didişseler de birbirlerine oyun arkadaşı oluyorlar. Seninki tek çocuk ya ondandır” demişti.
Selma, bu anı hatırlayınca bu sefer bir mutluluk duydu içinde, artık huzurluydu. Çok isteseler de kızının bir kardeşi olmamıştı. Yakın zamana kadar bu durum içini acıtmıştı. Bazen hüzünlenip ağladığı da olmuştu. Ama artık, buna nasıl tepki vereceğini biliyordu. Yakın zamanda bir seminere katılmıştı. Bu seminer, onu çok rahatlatmıştı. Önceden, yaşadıklarıyla veya yaşamadıklarıyla ilgili çok fazla soru vardı kafasında. Meraklı bir insandı Selma. Araştırırdı, işin gerçeğini bulmak için çaba sarf ederdi. Ne kadar uğraşsa da bir türlü cevabını bulamadığı soruları olurdu. Birileri anlatsa da kafasında pek oturmayan cevaplar da kalırdı.
İnsanın neyi neden yaşadığını öğrenmesi kadar konforlu bir durum yoktu herhalde. Sebebi bilmek, işin gerçeğini bilmek insanı rahatlatıyor, doğru kararlar vermesini sağlıyordu. Böylece de insanı dününden daha mutlu ve başarılı yapıyordu.
Bizim “problem” olarak gördüğümüz; aslında cevap bekleyen bir soruydu. Hayat her insana; ama her insana bir soru soruyordu. İnsanın o sorudan kaçmasının bir yolu yoktu. Ve sorular insanı hayata karşı güçlendirmek için geliyordu, onu hayat karşısında avantajlı hale getirmenin bir yoluydu. Mühim olan onu nasıl algıladığımız ve o soruya nasıl cevap verdiğimizdi. Öyle cevaplar veriyorduk ki, sorumuz büyüyerek bize gelmeye devam ediyordu. Değil avantaj her cevapla daha da dezavantajlı hale geliyorduk. Öyle de cevaplar da veriyorduk ki, o soru küçülüp artık gündemimizden çıkıyordu. Biz doğru cevaplar verdikçe güçleniyor, daha zor soruları çözebilecek duruma geliyorduk.
İşte Selma için de bu bir soruydu. Hayat ona tek çocuk vererek bir soru sormuştu? Bu soruya nasıl bir cevap verecekti? Kendini suçlu mu hissedecekti? Bütün ömrünü üzülerek mi geçirecekti? Her defasında kalabalık ailelere imrenip ağlayacak mıydı? Kıskanacak mıydı onları? Yoksa başkalarını mı suçlayacaktı? Peki, bunlardan herhangi birisi onu güçlendirecek miydi?
Ona bu soru sorulmuşsa, soran bunun doğru cevabını da biliyordu. Ondan nasıl bir cevap vermesini bekliyordu?
Tabii ki, ona verilenleri doğru değerlendirerek cevap verecekti. Bu da hayatın gerçek kurallarını öğrenerek oluyordu. Ondan elindeki malzeme ile en iyi yemeği çıkartması isteniyordu. Tek çocuk şu anda değiştiremeyeceği bir gerçekti. Her avantajın bir dezavantajı, her dezavantajın da bir avantajı vardı. O halde bu, Selma’ya sorulan soru için de geçerliydi. Bunları deşifre etmesi gerekiyordu. Dezavantajlı tarafları için önlemler alacaktı. O taraflarını geliştirecekti, bunun için çareler arayacaktı. Avantajlı taraflarını da kullanmayı öğrenecekti.
“Başkalarının sonuçlarına değil; kendi sebeplerimize odaklanarak mutlu ve başarılı olabiliriz” demişti anlatıcı. Arkadaşının da başka konularda soruları vardı. Kimisine bir hastalık, kimisine ayrılık, kimisine ilişkileri ile ilgili, kimisine işi ile ilgili, ama mutlaka bir soru soruyordu bu hayat!
Nasıl ki harfleri doğru öğrenebildiğimizde okumayı hak ediyorsak, sayıları doğru öğrenince toplama çıkarmayı doğru yapabiliyorsak, önümüzdeki soruları doğru çözdüğümüzde de hayatta daha mutu ve daha başarılı olabileceğimiz öykülerle karşılaşıyoruz.
Selma’nın yolu, soruları doğru çözmenin yöntemlerini öğreneceği bir kaynakla kesişmişti. Mutluydu çünkü o sorunlarını değil, çözümlerini büyütmeyi seçmişti. Şimdi bunu herkese anlatmak istiyordu. Tüm sevdiklerinin de doğru cevap vermeyi öğrenmesini, hayatını daha mutlu geçirmesini istiyordu.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerle bugünümüzü ve yarınımızı tasarlamamızı sağlayan bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini doğru tespit edebilmeleri ve çözüme ulaşabilmeleri için stratejiler sunar.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla
mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara
hedeflerine ulaştıracak yöntemler gösterir.
22 Yorumlar
Doğru soruları sorduğumda hayat hep yanıt verdi. Umarım bunu bir gün herkes deneyimler 🥹
YanıtlaSilProplem cevap bekleyen soru... Nede güzel ifade edilmiş kaleminize saglik
YanıtlaSilİnsan hayatta karşılaştığı sorulara yanıt verdiğinde çözümü büyütüyor... Çok güzel💓
YanıtlaSilinsan motivasyonunu nereden alacağını bilmeyince kendini mutsuz başarısız hissdebiliyor. oysa doğrusu "Başkalarının sonuçlarına değil; kendi sebeplerimize odaklanarak mutlu ve başarılı olabiliriz” miş.
YanıtlaSilKeyifle okudum. Teşekkürler bu güzel yazı için. Sorunlara değil çözümlere odaklanmak insanı geliştiriyor.
YanıtlaSilAvantajlarımızı hedefimizde doğru kullanabilmek dezavantajları avantaja dönüştürebilmek ümidiyle🌺
YanıtlaSilSorularına gerçek çözümler arayan herkes için güzel bir yazı olmuş ✨️
YanıtlaSilEmeğinize sağlık 🪷
Hayat her insana; ama her insana bir soru soruyordu.
YanıtlaSilHayatta sorunları büyüttükçe daha da büyüyor ve altından kalkamayacağımız bir hal alıyor. Sorunlarımıza daha küçücükken çözüm bulmak ise daha mutlu ve başarılı olmamızı sağlıyor. Böylece şikayeti değil şükrü olan insan oluyoruz.
YanıtlaSilKaleminize sağlık 🌸
👏🏻👏🏻👏🏻 sorular, problemler ve çözüm. Çok güzel bir yazıydı. İnsanın neyi büyütecekti ptoblemini mi yoksa çözümü mü? Problemleri çöz ve geç
YanıtlaSilProblem: cevap bekleyen soru 🌿🌿
YanıtlaSil🌺
YanıtlaSilProblemi doğru deşifre edebilmek ümidiyle… elinize sağlık 🌸
YanıtlaSilSoruları büyütmek değil , çözümleri büyütmek dileğiyle . Elinize sağlık
YanıtlaSil☘️
YanıtlaSilSorular ve çözümler güzel yazı
YanıtlaSilSorulara doğru cevap verebilmemiz için gerçeği öğrenmemiz gerekli. Sorularımıza doğru cevaplar verebilmemiz dileğiyle...
YanıtlaSilEllerinize sağlık problem ve çözümüyle ilgili çok güzel bir yazı 💐
YanıtlaSilProblem varsa çözümüde var
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı emeğinize sağlık 💐
Hayat herkese bir soru soruyor. Mesele kendi doğru cevaplarını bulmkata,..
YanıtlaSilKendi sebeplerimize odaklanmak... Hem soru hem cevap...
YanıtlaSilSorunun cevabı muhatabın kendisisidir aslında.Cevap ya menfi ya müsbettir.Kişinin iç dünyası hangisini kabul ediyorsa doğru odur,mutluluk ordadır.Meseleye nerden baktığınız ile ilgili aslında her şey.
YanıtlaSil