“Hüüüp…”
“Kahve höpürdeterek içince daha lezzetli olur.” derlerdi de inanmazdı. Onca ülke gezmiş, sonunda “Burada yaşanır.” deyip İtalya’da karar kılmıştı. İtalyanlar da kahvenin iyisinden anlıyordu fakat Türk kahvesine alışan damağı, espressoyu oldukça acı bulmuştu. Sırf bu yüzden, çevre ülkelerdeki arkadaşlarına bin bir rica ile Türk marketlerinden kahve ile cezve aldırıp getirtmişti. On beş yıl olmuştu, dile kolay… Şimdi ise artık uzaklarda yapamadığına karar vermişti. İçinde yanıp tutuşan vatan özlemiyle kesin dönüş yapmıştı.
İşin en tuhafı da neydi aslında, biliyor musunuz? “On beş senede çok şey kaçırmışımdır.” diye düşünmüştü. Her ne kadar iki üç senede bir Türkiye’ye gelse de... “Eski arkadaşlıklar aynı olmaz, artık iki tarafa da ait değilim.” demişti kendi kendine. Her gurbetçi bunu söylerdi, bunu yaşardı. Mesela Almanya’da yaşayan gurbetçiler derdi ki:
“Almanya’ya gidiyoruz, orada Türk’üz. Oraya ait değiliz. Türkiye’ye geliyoruz, burada Almancıyız. Yine buraya ait değiliz. Artık yerimiz yurdumuz yok…”
Leyla için de biraz böyle olmuştu sanki… Üniversitede Erasmus programıyla bir kere Avrupa’ya kapağı atınca, bulduğu tüm fırsatlarda seyahat etmişti. Yeni yerler görmüş, derinleşmeyen arkadaşlıklar kurmuştu. Sonra da İtalya’da karar kılıp yüksek lisansı, doktorasını yapmış, ilk işe orada başlamıştı. Bu arada İstanbul’daki arkadaşları evlenmiş, hayatını kurmuştu. Devam eden arkadaşlıkları da kardeşliğe dönüşmüş, aralarında kopmayan bağlar oluşmuştu. Ama onunla öyle değillerdi işte. Sosyal medyadan beğeni atan, “Yaşıyorsun bu hayatı Leylaaaa…” diye yorum yazan, birkaç uzaktan hayrana dönüşmüşlerdi.
Bir kişi hariç…
Neslihan…
“Canım dostum… Üzümlü kekim…” dediği…
Aslında Neslihan’la çok sık görüşmezlerdi. Hatta öyle ki bazen aylarca birbirlerine tek bir satır mesaj yazmadıkları da olurdu. Ama bir araya gelince veya telefonda görüştüklerinde sanki araya hiç zaman girmemiş gibi olurdu. Aynı samimiyetle, aynı içtenlikle konuşurlardı. Zaten gerçek dost da böyle olmaz mıydı?
Şimdi on beş senenin ardından, aynı baba evinde, yine Neslihan’la karşı karşıyaydılar. O eski gazete kuponlarıyla alınan, sedefli turuncu fincanlarda Türk kahvesi içiyorlardı. Sokağın karşısındaki büfeden, İsmet Amca’ya taze kahve çektirmişlerdi. Kahve hazır olana kadar, hala sıcak olan yeni kavrulmuş leblebileri kaselerine doldurmuşlardı. Tanıdık kokular ciğerine dolunca anlamıştı artık evinde olduğunu.
Neslihan demek ev demekti. Çünkü bu hayatta onun ihtiyaçlarını en iyi anlayan hep Neslihan olmuştu. Babası öldüğünde, cenaze evinde herkes bomboş cümlelerle, manasız konuşmalarla zihnini dolduruyordu. Onun yalnızlık ihtiyacını anlayan, ayrı bir odaya götürüp hiç konuşmadan sadece sarılan Neslihan olmuştu. İtalya’da hayatının aşkının onu aldattığını öğrendiğinde, ilk aradığı kişi de Neslihan olmuştu. “O kendine yakışanı yapmış Leyla’m… Hiç canını sıkma, hepsi geçecek.” demişti. Bu acıyı atlatana kadar her gün görüntülü görüşmüşlerdi.
Düşüncelerinden sıyrılan Leyla, Neslihan’a gülümseyerek baktı.
“Neslihan ya, biz niye böyleyiz?”
Neslihan esas soruyu anlamıştı, kıkırdadı.
“Leyla’m.” dedi, “Hani hatırlıyor musun, sekiz yaşında evde tekken, annelerimize özenip kahve yapmıştık? Ondan oldu herhalde. Artık kırk yıl benden kurtulamazsın.”
Elbette insan kimden kurtulup kurtulmayacağına kendisi karar verir. Onun içindir ki insan, eşini, dostunu seçerken dikkat etmelidir.
Hayatımıza kimi, ne sebeple alıyoruz?
Hayatımıza aldığımız insanların çokluğu mu, yoksa ihtiyaç karşılayanı mı kıymetli?
Öncelikle bunu bir değerlendirmek gerekmez mi?
Peki insan bunu nasıl anlar?
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerle bugünümüzü ve yarınımızı tasarlamamızı sağlayan bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini doğru tespit edebilmeleri ve çözüme ulaşabilmeleri için stratejiler sunar.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla
mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara
hedeflerine ulaştıracak yöntemler gösterir.
50 Yorumlar
Çok tatlı bir yazı 💙
YanıtlaSilBir kahveden mi oldu yoksa doğru bir seçim mi yapmıştı?
YanıtlaSilDoğru seçimleri kahve ile buluşturmak temennisiyle🪷
Emeğinize sağlık 🌸
İnsanın hayatına aldıkları için bir süzgeci olmalı...
YanıtlaSilElinize sağlık😍
YanıtlaSilUmuyorum ki seçimlerimiz iyiden yana olur…
Bir fincan kahvenin hatırı💓💓
YanıtlaSilİnsan sayılara takılır oysa kalite ve temas azdadır
YanıtlaSilKırk yıl hatrı olan kahve miydi yoksa gerçek dostluk mu🌺
YanıtlaSilYakınlaştığımız ve uzaklaştığımız çevremiz çok önemli…
YanıtlaSilCan dostun da ihtiyaç gideren kıymetli, ihtiyaç giderenlerden olmak dileğiyle
YanıtlaSilKahvenin günü mü olurmuş canım, diyenlere ✨💃🏼 40 yıl kurtulamadığımız dostluklarımızaa💃🏼
YanıtlaSilİçten bir arkadaşla içtiğin bir fincan kahvenin tadı kırk yıl kalır damakta... Elinize sağlık...
YanıtlaSilDostluğa iyi bir eşlikçidir kahve, bir de her içişinde onunla da oturur içerdik, dertleşirdik dersin... Ama dedikleri gibi, kahve bahane, güzel dostluklar şahane 😊
YanıtlaSilKeşke uzun yıllar görüşmediğin halde, görüşünce hiç ayrılmamış gibi olduğun dostluklar kurmanın sebebini çözebilsek, çözsek de daha çok böyle dostluklar edinebilsek
YanıtlaSil💙🩵seçimlerimiz hep faydali olsun
YanıtlaSilAllah herkese bir Neslihan versin <3
YanıtlaSilAtalar bir dost, bir post diye boşuna dememişler. Yollarımızın iyi insanlara çıkması dileğiyle🌺Emeğinize sağlık güzel bir yazı.
YanıtlaSilelinize sağlık, ne lezzetli bir kahveymiş bu :)
YanıtlaSilBir kahve kokusuyla tadıyla başka diyarlara götürüyor insanı. Ne güzel içtan samimi güzel bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık
YanıtlaSilBir fincan kahveyi doğru yoldaşla içmek güzeldir...
YanıtlaSilEllerinize, emeğinize sağlık 🌺
Rivayet odur ki; bir Üsküdarlı kahvecinin bir Rum gemi kaptanına kahve ikram etmesiyle başlar. Aradan geçen 40 yılın ardından, kahveci savaş sırasında esir düşer. Tam umudunu yitirdiği sırada, karşısına çıkan kişi yıllar önce kendisine kahve ikram ettiği Rum kaptandır. Kaptan, kahveciyi tanıyarak ona yardım eder ve özgürlüğüne kavuşturur. Bu olay, küçük bir iyiliğin bile büyük bir karşılık bulabilir ve unutulmaz bir iz bırakabileceğinin kanıtı olarak kabul edilir.
YanıtlaSilİhtiyacı olana ihtiyacı olanı verebilmek...
YanıtlaSilEllerinize Sağlık
Yol yoldaşlarla güzel 🥰
YanıtlaSilAynı yolu aynı yöne bakan insanlarla yürüyebilmek ümidiyle 🤲 Emeğinize sağlık, Çok güzel bir öykü olmuş 🌺
Ah şu secimlerle başımız dertte
YanıtlaSilYa ne güzel bir yazı, soğuk İstanbul gününde içimizi ısıttı hakikaten. Güzel insanlara denk gelme, güzel insanlarla beraber olmak dileğiyle..
YanıtlaSilHayatımıza birilerini alırken faydalı olup olmadıklarına bakmamız gerektiğini ve aslında miktar arttıkça etkinin de azaldığını gördüğümüz bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilKalabalık içinde yanlızlık mı yoksa gerçek ihtiyaç gideren dostluk mu ? Çok güzel bir yazı . 🌿
YanıtlaSilHer seçimle insanın hayatı yeniden şekilleniyor inşallah doğru insanlar doğru hamleler yapanlardan oluruz. Ellerinize sağlık
YanıtlaSilKahve bahane , sohbet şahane derlerdi büyüklerimiz.İşte o sohbetin şahaneliği kiminle içiyor olmanla çok ilgili.Kime yaklaşırsak ona benziyoruz o zaman yaklaşacağını doğru seçmeli değil mi insan , ellerinize sağlık ❤️
YanıtlaSilGerçek olan hiçbir şey zamana ve mekana göre değişmiyor...İnsanlarla kurduğumuz gerçek bağlarda öyle ✨
YanıtlaSilYıllar geçsede hiç ayrı kalmamış gibi
YanıtlaSilNe büyük lütuf
Yıllar sonra karşılaşıp kaldığın yerden devam eden arkadaşlıklar ne güzeldir. Ama yazının vurucu sorusu sana fayda mı veriyor yoksa zarar veriyor bu arkadaşlık. Bazen sadece geyik muhabbetine kalınan yerden devam ediliyor. Bu yüreği ısıtan dostluğu bizimle paylaştığınız için teşekkürler.
YanıtlaSilSeçimlerimiz , irademiz ve hakedişlerimiz … çok güzel bir tazı olmuş .
YanıtlaSilKahve bahane olmuş🌸
YanıtlaSilKaleminize sağlık… umulur ki seçimlerimiz hep iyiden yana olsun
YanıtlaSilŞu dönemde hepimizin bu değerlendirmeye ihtiyacı var.
YanıtlaSilİnsan seçimleri kaliteli olunca kahve bahene oluyor🥰🌸 elinize sağlık çok tatlı bir yazı olmuş
YanıtlaSilEllerinize sağlık çok tatlı olmuş. Tam kahve Yanı sohbeti olmuş. Hayatımıza kimi alacağız? İhtiyaç gidermek çok önemli. gerçek dost, gerçek arkadaşlarını bulup hayırda birbirine destekleyen olmak gerekir.
YanıtlaSilKaleminize sağlık
YanıtlaSilEllerinize sağlık keyifli bir yazı olmuş🌺
YanıtlaSilKahve bahene, dostluk şahane. Bu yazı beni mazime götürdü. Bende böyle bir uzak diyarların ardindan hic kopmayan küçüklük kardeşim desem daha dogru olur.. nerde olursak olalım ne yaşarsak yaşayalım buluştuğumuzda kaldığımız yerden devam ediyoruz..
YanıtlaSilIkimizde birbirimizi tamamliyoruz gibi..Çok şükür böyle dostluklara Allahım 🥰
İnsanlar hep yaslanacağı bir duvar arar kimbilir belki yakınlarda belki uzaklarda yeterki anlaşılır ve yargılamayan olsun en büyük ihtiyaçlardandır kahve bahane 🥰
YanıtlaSil"doğup büyüdüğün yerde
YanıtlaSilkök tutamamak,
hiçbir ulusa, sınıfa, inanca,
kimliğe bel bağlamamak,
pasaportlarını taşıdığın
ülkelere yurdum diyememek,
bütün sınırlara bigâne,
yerçekiminden azade
durmaktıysa muradın,
âlemin marifet saymayacağını
başardın işte... Gurbeti boyle anlatmısti sair icinde binbir zorlukla gecilen zaman boyle geciyordu bazen secimlerle yalnız kalınmis hayat paylasılamayan kahvelerin agırligı 40 yılın hatrınıda dahada uzatiyordu belki buralarda..Secimler iyide yana olsun diye ummanin tadiyla iciliyor o kahveler…On yılı gurbette gecirdigim bugunlerde bu guzel yazı cok fazlaca düsündürdü ve etkisini cok güzel hissetim neslihanlar eksik olmasın güzellikler eksilmesin bu hayatta!
Gerçek dostu bulanlara ne mutlu:)
YanıtlaSilYaş kaç olursa olsun samimiyetle yapılan eylemlerin unutulmadığını görebiliriz hayatımızda. O en zor anda uzanan elin, söylenen sözlerin, verilen desteklerin yeri ayrıdır bizde...
YanıtlaSilNasıl güzel bir yazı içimi ısıttı. Nerelere taşıdı beni Deneyimsel Öğretiyi çok seviyorum... Allah razı olsun hocalarımızdan selam desin hepinize
YanıtlaSilSeçimlerimizin iyiden yana olup bizi de iyi etmesi dileğiyle 🌸
YanıtlaSilellerinize sağlık :) kahveyle okumak için çok keyifli bir yazı olmuş
YanıtlaSilGerçek dostluk bağı ne kadar da kıymetli 🥰
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş kaleminize sağlık güzel dostlukları olmalı insanın 🌻
YanıtlaSilDostlarla kahve içmeyi nasıl özümsemişiz. Kahve dostla içilir demişiz. Hayatımız boyunca kimleri dost edinmişiz? Hayatımıza herkesi almasak da, yine de dostlarla kahve içmek bir başka ;)
YanıtlaSil