“Anne bu yine takıldı ya! Bıktım artık, ne zaman rahat rahat geçeceğim kapılardan. Ne zaman kimse yardım etmeden hareket edebileceğim.”
Bir yandan söylenmeye devam ediyor, bir yandan da takıldığı yerden kurtulmaya çabalıyordu.
“Şu kapıları yaparken hiç mi düşünmemişler, gücüm olsa tüm duvarları yıkmak istiyorum. Sığmıyor işte, tekerlekli sandalye ile bu kapıdan geçemiyorum.”
Ezgi, 6 Şubat depremlerinde yıkılan evlerinin enkazında kalmıştı. Bundan dolayı vücudunun birçok yerinde yaralar meydana gelmiş ve özellikle ayaklarına gelen duvarlar yüzünden ayaklarını kesmek zorunda kalmışlardı. Ayrıca kardeşlerinden birini de depremde kaybetmişti.
Yirmi iki yaşında üniversite son sınıf öğrencisi olduğu halde okula tekerlekli sandalye ile gitmek istemediği için de kaydını dondurmuştu. Hatta o direkt kaydının silinmesini istemiş fakat ailesi ilerleyen zamanlarda kararı belki değişir diye onun bu isteğini gerçekleştirmemişlerdi.
“Ya anne nerede kaldın? Ne kadar zamandır sana bağırıyorum. Her şeyi iyice zorlaştırıyorsunuz!”
Küçüklüğünden bu yana en ufak detaylara takılan, pek çok şeye kulp bulan biriydi. Bulundukları sitede de kavga etmesiyle bilinirdi. Annesi ne yapsa da onun bu özelliğini değiştirememişti.
Okulda da aynı davranışları sergilemeye devam ediyordu. Öyle sinirli biri değildi ama ani tavırları vardı. Bu özelliğinin avantajlarını da görüyordu. Ezgi tez canlılığıyla okulun her türlü hız isteyen yarışmalarında da birincilik elde etmişti. Okulunun bulunduğu ilçede namı yayılmaya başlamıştı. Bu durum hırslı olmasını da beraberinde getirmişti. Her başarıdan sonra bir sonrakini elde etmek için tüm gayretini gösteriyordu.
Tam ilçeler arası yarışlar başlayacakken babasının işlerinden dolayı şehir dışına çıkmak zorunda kalmışlardı. Daha ne güzel yarışlar kazanacaktı ama artık İstanbul’dan ayrılma vakti gelmiş, yeni bir sürece geçiş başlamıştı. Hayat onun için ufak ufak işaretleri veriyordu. Fakat onun isteklerinin aktif olması bunları görmesini engelliyordu. Bu durum hırsı ve öfkeyi de beraberinde getirip davranışlarını asileştirmişti. Başta ailesi olmak üzere önüne engel koyan, istediklerini gerçekleştirmesine mani olan herkes ile zıtlaşmaya başlamıştı.
Ah, bir bilseydi keşke, kontrol dışında gelişen olayların aslında kişiyi güçlendirmek için geldiğini...
Lise çağı bitip üniversite dönemi geldiğinde sırf ailesine inat, marjinal bir bölüm tercih etmiş, adeta onları cezalandırmak istemişti. Zihninde oluşturduğu ön yargılar ve hayatın onun başarısını engellemeye çalıştığını düşünmesi onu bu karara itmişti. Üniversiteyi bitirmeye bir dönem kala beklenmeyen deprem ile de hayatının ikinci şokunu yaşamıştı. Yetiştirilme sürecinde her isteği yerine gelen bir çocuğun, genç kız olduktan sonra pek bir şeyden memnun olması beklenemezdi, tabii..
Ayaklarını alan hayat, aslında şu anda ona pek çok avantaj da sunmuştu. Masa başı iş teklifi gelmişti henüz bu genç yaşında. Komşuları değişmiş, cana yakın insanlarla dolmuştu etrafı… Fakat hayatının dezavantajlarına odaklanan Ezgi, buraları görmekte zorlanıyordu. Hayat bir şeyi aldığında aslında pek çok şeyi de veriyordu. Kişinin kıyası bir başkasıyla olduğunda, onun hayatını istediğinde problem oluyordu.
Hayat avantajı ve dezavantajı paket halinde vermekteydi.
O avantajlara talip olan kişi gerçekten onun dezavantajlarını da beraberinde ister miydi?
Eksiklerimiz gerçekten eksilerimiz miydi? Eksilerimizin yanında hiç artımız yok muydu? İnsan neden sadece olmayana odaklanır? Olanlar bizi biz yapan şeyler değil midir?
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerle bugünümüzü ve yarınımızı tasarlamamızı sağlayan bir gerçeklik ilmidir. Bireylerin problemlerini doğru tespit edebilmeleri ve çözüme ulaşabilmeleri için stratejiler sunar.
“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla
mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara
hedeflerine ulaştıracak yöntemler gösterir.
50 Yorumlar
Eksiklerimiz gerçekten eksiklerimiz mi? Tekrar göz atmak gerekebilir.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık 🪷
Hayatın bize verdikleri e de vermediklerine de şükretmeli. Uyumlanmalı ve süreci kolaylaştirmali .
YanıtlaSilİnsan neden sadece olmayana odaklanır?
YanıtlaSilİnsan hep başkasının avantajına odaklanır ve mutsuz olur… güzel yazı 👍
YanıtlaSilİnsanın bitmek bilmeyen isteklerinde kıyasını doğru yere koymamasi her seferinde bulduğundan fazlasını umması insanı sahip olduklarına nankör hale getiriyor aslında... Emeğinize sağlık 🌻
YanıtlaSilEksiklerimiz gerçekten eksilerimiz miydi?
YanıtlaSilEksilerimizin yanında hiç artımız yok muydu?
YanıtlaSilElimizdekilerim kıymetini bilmemizi anlatan güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık
YanıtlaSilBir bilseydi keşke, kontrol dışında gelişen olayların aslında kişiyi güçlendirmek için geldiğini.. Fark edebilmek dileğiyle ellerinize sağlık 🤗
YanıtlaSilİnsan neden kendine olmayana odaklanır,
YanıtlaSilÇünkü elinde olanlar onun zanneder🌺
İnsan eksiklikleri ile de çoğalır💕
YanıtlaSilkontrol dışında gelişen olayların aslında kişiyi güçlendirmek için geldiğini bilmek ne büyük konfor… ellerinize sağlık.
YanıtlaSilHarika bir yazı olmuş, alınacak çok ders var, hayat hepimize bir paket olarak verildi, yarınlarımız da avantajlarımıza odaklanabilmek niyetiyle
YanıtlaSilİnsanın istekleri , işaretleri görmesine nasıl da engel. Olaylar nötr , tepkilerimiz önemlidir. Herşey hayrımıza 🤲🏻 elinize sağlık
YanıtlaSilEksikleri tamamlamak yerine elimizdeki ile tatmin olabilsek ne güzel bir dünya olurdu🌺
YanıtlaSilİnsan hayatta birçok şeyi görmezden geliyor. Dezavantaj ve avantajın aynı pakette gelmesi insanın egosuna çok ters, kaleminize sağlık.
YanıtlaSilHayatta herşey nötr. Önemli olan onun avantaj ve dezavantajını görmek. Acımak ve acındırmak değil çözümü görebilmek.
YanıtlaSilHer büyük dezavantaj beraberinde büyük bir avantaj getiriyor. Mesele dezavantajı kabul etmekte... 💫
YanıtlaSilEllerinize sağlık ✨ Zor sınavlar mutlaka biz bir şey öğrenelim daha güçlü olalım diye varlar... Bunu anlayarak tepki verebiliriz inşallah 🤲🌍
YanıtlaSilHayat sadece zorluklardan ibaret değil, adaletli algılamak insanı güçlendiriyor, avantaj kazandırıyor.
YanıtlaSilElinize sağlık, bazen iyi tarafları götemiyoruz
YanıtlaSilİnsanın kıyası her zaman kendisi olmalıdır. Dünüme göre neredeyim. Bazen kötü olarak düşündüğümüz olaylar bize bambaşka kapıları da beraberinde getirir. Ama hemen ortaya çıkmaz gizlenir. Belki de insan o kapıyı farketsin diye…
YanıtlaSilSonucu elde etme isteği insanın kendisine zarar..Elimizde kontrolümüzde olan her şeye şükürler olsun 🤲 Emeğinize sağlık 🌺
YanıtlaSilHayat bizden aldığını misliyle geri vermeden bu öyküden çıkarmıyor.
YanıtlaSilNe yazıktır ki insan hep eksik tarafkarına odaklanarak kendi kendini mutsuz edebiliyor.
Elinize sağlık....
Her dezavantaj beraberinde avantajları da getiriyor ama dezavantaja odaklanmaktan avantajları göremiyor insan 😔
YanıtlaSilEmeğinize sağlik
YanıtlaSilHayatta her şey bütünüyle var ama sadece eksik görünen tarafına bakmaktan artıları göremeyebiliyoruz. Emeğinize sağlık...
YanıtlaSilİnsan kendisiyle ahenk kurup eşleştiğinde, dış dünyaya karşı da güler yüzlü olabiliyor:)
YanıtlaSilHayatta her şeyin avantajı ve dezavantajı vardır. Eksilerimizi artıya çevirmek bizim elimizde.
YanıtlaSilEllerinize sağlık 🧡
Malesef olumsuza odaklandığı için insanoğlu burnunun dibindeki güzellikleri göremiyor. Ve şükretmeyi bilmiyoruz. Çok güzel bir yazı olmuş her zamanki gibi. Her zorlukta güzel şeyleri görebilme erdeminde olabiliriz inşallah..
YanıtlaSilAllah bir kapıyı kapatır bir kapı açar.Her zorlukla berbaber bir kolaylık vardır.Müslüman olmak çok güzel.
YanıtlaSilŞikayet etmeden doğru tepkiler vererek yaşamak dileğiyle. Ellerinize sağlık
YanıtlaSilHayatta herşey avantajı ve dezavantajı ile bir paket hakikaten, İnsan herşeyi -mış gibi zannetmekten göremiyor...
YanıtlaSilElinize sağlık, tek solukta okunacak güzel bir yazı olmuş
Ellerinize sağlık çok güzel olmuş. İnsan olumsuzluklara odaklandığında hep olumsuzluklar görüyor. Olumlu olanları görmüyor. Adaletli bir bakış olmuyor. Adaletli algılama olmadığı için adaletli de aktarmıyor. Teşekkürler 😊
YanıtlaSil🌸
YanıtlaSilEmeklerine sağlık.
YanıtlaSilMesele artılarımız ve eksilerimizle ne yaptığımız…
İnsan dezavantajlarına odaklandığında avantajlarını göremiyor.
YanıtlaSil
YanıtlaSilAh, bir bilseydi keşke, kontrol dışında gelişen olayların aslında kişiyi güçlendirmek için geldiğini...
Ah bir bilsek...
Eksilerimizin yanında hiç artımız yok muydu? İnsan neden sadece olmayana odaklanır? Olmayanlara odaklandıkça şikayet, olanları fark edince şükür sahibi oluyoruz. Elleinize sağlık...🪷
YanıtlaSilDezavantajların yanındaki avantajları görebilmek önemli olan...🍀
YanıtlaSilİnsan eksiklerini bilip, buna rağmen ne yapabilirim dediğinde ipi göğüsler.
YanıtlaSilHayata bakış açımız her geçen gün değişsede bazı şeyleri değiştiremiyoruz.Birr şeyi başarıpta hep böyle devam etmesini istesekte önümüze mutlaka engel çıkıyor ve o engelleri aşıp hayatımıza devam etmek istiyroz. bizi dünden daha iyi yapan şey başarmaktır ve hiçbir algıya kapılamamalıyız.
YanıtlaSilEksiklerimiz gerçekten eksiklerimiz miydi ? Güzel ve düşündüren bir yazı kaleminize sağlık 🌺
YanıtlaSilBir bilsek tüm öykünün bir paket alinde sunulduğunu, hiç şikayet eder miyiz?
YanıtlaSilOlmayanları görmek nankörlüğe sebeptir, olanı görmek ise şükre sebeptir 🌻🍀
YanıtlaSilİnsan sahip oldukları ve olamadıklarıyla insandır. Eksiklikleridir, insanı insan yapan kendi olmasını sağlayan.
YanıtlaSilHayatı, olayları adaletli değerlendirmek nasip olur inşallah.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık 🌹
YanıtlaSilEmeklerinize sağlık 🍀
YanıtlaSilİnsan eksikleri ile insan
YanıtlaSil