EBRULİ

Hiç ebru yaptınız mı?
Ebru, boya ve su ile yapılan resimdir. Ancak mesele sadece boya ve suyun karışması değildir. Ebru, boyanın su ile buluşup sanata dönüşmesidir. Boyanın da, suyun da kıvamı önemlidir. Kağıdın çok fazla ıslanmaması ve boyanın kullanım aşamasına gelene kadar sabırla ezilmesi gerekir. Dışarıdan basit gibi görünen bu sanat, hiç aceleye gelmez. Malzemeleri hazırlayıp suyun yüzeyine çizim yapmak ve sonrasında kağıda basıp kurumasını beklemek sabır ister. 

Bir bakıma insan yetiştirmeye benzer ebru. İlk aşamasından son aşamasına kadar sabır gerektiren bir dönüşüm sürecidir.

Bir bakıma insan yetiştirmeye benzer ebru. İlk aşamasından son aşamasına kadar sabır gerektiren bir dönüşüm sürecidir.

 

Dönüşüm, hedef doğrultusunda farklılaşmaktır. 

Dönüşüm, farklı isimlerle ve biçimlerle hemen hemen her dönemde, canlıda ve toplulukta karşılaştığımız bir durumdur. 

 

Mesela metamorfoz, tırtılın kelebeğe dönüşüm sürecidir. Tırtılın, kelebek olmakla ilgili herhangi bir fikri yoktur ama kelebek olmakla ilgili bir derdi vardır. Tırtılın gözünden baktığında, tırtıl her şeyini kaybedeceği bir sürece girmektedir. Oysa kelebeğin gözünden hayat, zorlu ve yeni başlıyor gözükür. İnsanoğlunun içinde bulunduğu durum da aynı tırtılın durumu gibidir.

 

İnsan mutlu ve başarılı olmak, değer görmek ister. Bulunduğu durumu yeterli görmediği her an, daha iyisi için dönüşmeye başlar. Nasıl ki kelebeğin kozayı yırtması ve dışarı çıkması zorludur. İnsanlar da kendilerini dönüştürmek için zorlarlar. Önemli olan bu dönüşümün ritmini ve hızını ayarlamaktır. Çok hızlı ya da çok yavaş olmasını engellemek gerekir. Çünkü herkesin içinde dönüşüme karşı bir zorlanma olabilir. Burada dengeyi kurmak gerekir. 

 

 

Ve her dönüşüm zorlu bir süreçtir...

 

Her mevsim bize yeni bir dönüşüm olduğunun mesajını verir. Her sonbahar ağaçlar yapraklarını döker. Ağaç, “Yapraklarım döküldü.” diye ümidini kaybetmez. Bilir ki baharda tekrar çiçeklenecek. Değil mi ki, her gün nefes almak değişmektir. İşte her mevsim de bize bunu öğretir. 

Ve insanlar ektiklerini biçerler...

Dengeli insanlar yetiştirmek de bir sanattır. Yol ister, yöntem ister, bir çaba ve mücadele ister.  Bir amaç doğrultusunda emek ister. Yetiştirmek aynı zamanda zorludur, anlayış, beceri ve süreklilik ister. 

Hayatın içerisinde de mükemmellik yoktur. İnsan yetişen de olsa, yetiştiren de olsa hata yaptığı zamanları mutlaka olacaktır. Bu yüzden mükemmel ebeveynlik, mükemmel insan yetiştirme yoktur. Ama elinden gelenin en iyisini, en doğrusunu yapmak vardır. O da bir süreç ister. 

Günün sonunda da herkesin payına hak ettiği düşer.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerle bugünümüzü 

ve yarınımızı tasarlamamızı sağlayan bir gerçeklik ilmidir. 

Bireylerin problemlerini doğru tespit edebilmeleri ve çözüme 

ulaşabilmeleri için stratejiler sunar.

 

“Kim Kimdir”, “İlişkide Ustalık”, “Başarı Psikolojisi” programlarıyla 

mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara 

hedeflerine ulaştıracak yöntemler gösterir.