NASIL YA!

 



İnsanın hayatı kurduğu bağlarla şekillenir.

Peki, insan bu bağlar olmadan da hayatını sürdürebilir mi?

Feyza sabahın ilk ışıklarıyla birlikte güne başlamıştı. Onun normali buydu. Her gece uyumadan ertesi günü planlar, güne her zaman erken başlardı.

Çocukluğunda da bu böyleydi. Okula başladığı yaştan beri geç kalmaktan çekinir, verilen görevleri hep zamanında teslim ederdi. Ödevlerini bitirmezse gece uyuyamazdı. Annesi Neriman Hanım ne zaman Feyza’dan söz açılsa onun bu disiplininden bahsederdi. Ona göre Feyza çok akıllı ve onu yormayan bir çocuktu.

Küçükken aynı sınıfta okuduğu kuzeni Soner ise onun tam zıddıydı. Yerinde duramayan ve bir o kadar da haylaz bir çocuktu. Ancak ne kadar haylaz olsa da kendini sevdirmesini bilirdi. Arkadaşları arasında öyle popülerdi ki okuldan eve dönerken sürekli birileriyle selamlaşırdı. Feyza ise kuzeninin çevresindeki kalabalıktan rahatsız olurdu. Onun sevip güvendiği sadece birkaç arkadaşı vardı. Onların dışında pek kimseyle uyuşmazdı. Sınıftakiler de onu soğuk bulur, ondan çekinirdi. Öte yandan çalışkanlığı ve disiplini ile arkadaşlarını yönlendiren, toparlayan bir yapısı vardı.

Feyza işten eve dönerken yol boyunca kuzeniyle arasındaki farkı düşündü. Çünkü iş arkadaşı Leyla da tıpkı Soner gibiydi. Leyla işe birkaç ay önce başlamıştı. Feyza işleri vaktinden önce teslim eder, Leyla'ya da yardımcı olurdu. Daha deneyimli olduğu için işlerin püf noktasına da hâkimdi.

Leyla da işte yeni olmasına rağmen, çevresindekilere kendi işi dışındaki alanlarda destek olurdu. İşlerini son gün teslim etmesine sebep olan da tam olarak bu davranışıydı. Öte yandan hem işyerindeki bağlarını güçlendiriyor hem de onlardan yeni şeyler öğrenebiliyordu. Ekip olarak da daha iyi işler çıkarıyorlardı.

Leyla iş yerine girer girmez kendi masasına gidene kadar en az on kişiyle konuşurdu. Girişteki güvenlikten, kattaki temizlik görevlisine kadar… Sadece selamlaşmakla da kalmaz, hepsine yaşamlarına dair detaylı sorular sorardı.

Böylece Leyla kısa sürede iş arkadaşlarıyla iyi anlaşan ve sevilen biri hali gelmişti. İşte bu durum Feyza’ya şaşırtıcı geliyordu. Çünkü Feyza bu kadar senede işyerinde birkaç kişi ile ancak yakınlık kurabilmişti.




O gün Feyza şaşkınlığını daha da artıran bir sahneye şahit oldu. Öğleden sonra bir toplantıları vardı. Proje gereği çeşitli departmanlardan katılımcılarla kalabalık bir grup olarak çalışacaklardı. Toplantı salonuna geldiklerinde, Leyla’nın hemen hemen herkesle sohbet etmesi dikkatini çekti.

“Nasıl ya!” dedi kendi kendine. “Sadece birkaç ay içinde nasıl bu kadar çok insan tanır? Hem de farklı departmanlardan!”

Feyza toplantı boyunca katılımcıları gözlemledikçe, kendisindeki farklılıkları daha net görmeye başladı. İlkokul sıralarından beri verilen her görevi eksiz yapardı. Başarılı bir öğrenciydi. Fakat okul yıllarında derece yapma isteği onu daha hırslı bir karakter haline getirmişti.

Zaman geçtikçe bu durum Feyza’nın ilişkilerine de yansıdı. Gittikçe daha bireysel yaşamaktan hoşlandı. İyi olduğu birkaç arkadaşı vardı. Onlarla da yeni işinden dolayı görüşemiyordu. Akşamları eve de iş getiriyordu. Başarılı olmaya, kendini ispat etmeye çalışırken çevresiyle olan bağlarını iyice koparmıştı.

Ancak Leyla ile karşılaşması ona insanlara, ilişkilerine bambaşka bir çerçeveden bakmayı öğretiyordu. İnsan gerçekten isterse karşılaştığı her insandan bir şey öğrenirdi. Neleri yapması ya da yapmaması gerektiğini… Hayatın onu yetiştirmesine izin verirse, kendine ekleyeceği kıymetli davranışlar bulabilirdi.

“İnsanın marifetli olduğu yerler mutlaka var. Ancak sadece kendine sakladığında bunun ne anlamı var ki?” diye düşündü Feyza. Hayattan alacağı şeyler olduğu gibi, hayata vereceği şeyler de vardı.

İnsan yapısı gereği bir yerde mutlaka ilişki kurar.

Kurduğu ilişkilerle de hayatı şekillenir.

İnsan ilişkilerinde mutlu ise mutlu bir hayat sürebilir.

O halde mutlu ilişkilerin sırrı nedir?






Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerle bugünümüzü 
ve yarınımızı tasarlamamızı sağlayan bir gerçeklik ilmidir. 
Bireylerin problemlerini doğru tespit edebilmeleri ve çözüme 
ulaşabilmeleri için stratejiler sunar.
 

Kim Kimdirİlişkide Ustalık”Başarı Psikolojisi”, programlarıyla 

mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara 

hedeflerine ulaştıracak yöntemler gösterir.






Yorum Gönder

18 Yorumlar

  1. İnsan ilişkilerinde mutlu ise mutlu bir hayat sürebilir.

    YanıtlaSil
  2. İnsan ilişkilerinde mutlu ise mutlu bir hayat sürebilir.

    YanıtlaSil
  3. Elinize sağlık🌾

    YanıtlaSil
  4. Ellerinize sağlık.
    Bizden farklı insanlardan öğrenecek çok şey var. Tabii öğretecek de çok şey var. 💞💞💞

    YanıtlaSil
  5. Kim kimdir 🥰

    YanıtlaSil
  6. İlişkilerinde mutlu olan insan mutlu bir hayat sürdürebiliyor gerçekten.. Elinize sağlık 🌺

    YanıtlaSil
  7. İnsan birbirine muhtaç yaratılmıştır

    YanıtlaSil
  8. Tuğçe Doğan24 Nisan 2025 17:47

    Mutlu olmaya verdiğimiz anlam bazen yapabileceklerimizin çok üstünde olabiliyor oysa ki önce yavaş yavaş mutlu olmayı öğrensek üzerine koyarak gitsek hayatın her anı daha anlamlı olmaz mı?

    YanıtlaSil
  9. Kendimizi tanımak ne kadar önemli. Bizde eksik olanı fark edersek, kiminle yakınlaşacağımızı da buluruz:)

    YanıtlaSil
  10. Çok tanıdık geldi 🥲

    YanıtlaSil
  11. İnsan ilişkilerinde mutlu ise mutlu bir hayat sürebilir, ne kadar önemli ve can alıcı bir nokta … elinize sağlık

    YanıtlaSil
  12. İlişki hayatımızın en önemli gerçeği 🌸🌸🌸🍒

    YanıtlaSil
  13. 👏🏼👏🏼👏🏼👏🏼👏🏼

    YanıtlaSil
  14. Sağ loblu ve sol loblu insanlar ilişkilerinde farklıdır. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  15. hepimizin hayattan alacağı şeyler olduğu gibi vereceği şeyler de var... kendisinin ve çevresinin farkına varan biri olabilmek için insanın merak etmesi gerekiyor. sonra hayat bir şekilde insanı doğru yönteme ulaştırıyor

    YanıtlaSil
  16. Tirentlerimizin olduğu öyküler...
    Anlamlı yazı için teşekkürler 🥰🍒

    YanıtlaSil
  17. Mutlu ilişkinin sırrı nedir? 🤭
    Emeğinize sağlık 🪷

    YanıtlaSil