JENNIFER LOPET

                       



Nefes nefese koşmaya devam ediyordu. “Dayan Sevilay, az kaldı kızım, biraz daha...”

“Arkadaşlarım gezerken, sevgilisiyle sinemaya giderken ya da boğaza nazır dondurma yerken, şu çektiğim çileye bak!” diye içinden geçirirken artık yerde kan ter içinde boylu boyunca uzanıyordu. Sonra buna bir süre daha dayanması gerektiğini düşündü. Zayıflayınca her şeyin düzeleceğine inanıyordu. Herkes Barbie bebek gibiyken o tombul bir kuşa benziyordu. Annesi bile ona “Tombiğim!” diye hitap ediyordu. Dalga geçmediğini biliyordu fakat artık canına tak etmişti. Zayıflamayı kafasına koymuştu. Sevilay bu kararı ilk aldığı günü hatırladı... 

               

Zehra ile sinemaya gitmişler ve sonrasında yemek yemeye geçmişlerdi. Hafta sonu Kadıköy sokakları çok kalabalıktı. Her yokuş yukarı çıktığında sanki canı da çıkacak sanıyordu. Kalbinin çarpmasını, sık sık mola vermelerini hatırlıyordu. Arkadaşının, hoşlandığı çocuğun onunla nasıl dalga geçtiğini anlatmasına kırılmıştı. O günden sonraki hedefi zayıflamak ve güçlenmekti. Peki, ama nasıl olacaktı? Bir yandan tatlılar, smoothie’ler, burger’ler, pizza’lar... Nasıl bırakacaktı onları? Neden doyduğu halde yemeye devam ediyordu? Sevilay tüm bu soruların cevabını düşünürken arkadaşının gönderdiği mesajın sesiyle dikkati dağıldı. 

 

      Farklılıklarımız zenginliktir. Kendini ve çevreni yeniden tanımak ister misin? 

 

O da şunu yazdı: 

 

      Ben farklılığın zenginlik olduğuna inanmıyorum. Çoğu kızdan kilom fazla birbirimizden farklıyız. Eğer bu bir zenginlik olsaydı, ben de böyle hissederdim. Ben kendimi değiştirmek, yeniden tanıtmak istiyorum. 

 

Lise arkadaşının gittiği kursu ve sürekli paylaştığı afişlerini görüyordu. Çok da umursamıyordu. O an sadece içinden geleni yazmıştı. Nuray'ın cevabı gecikmemişti: 

 

      Kendini değiştirmek yerine, potansiyelinin farkına varmak ister misin? Herkesle kıyas yapmak yerine, kendini dününle kıyaslayarak mutlu olmanın bir yolu var desem ne dersin?

 

Hiç bir şey yazamamıştı. Dünüyle kıyaslamak da ne demekti? Dünkü Sevilay ile bugünkü Sevilay arasında fark yoktu. Düşünmeye başladı. Hayır, vardı... Bugün artık vazgeçmeyi seçmişti. Dün bunu düşünmemişti bile. “Tamam, geliyorum.” dedi. Dikkatlice anlatılanları dinliyordu. Dinledikçe de zihninde yeni keşifler başlıyordu. İnsanları dış görünüşüyle tanımlamak yerine soyut farklılıklarımızı keşfediyordu. Bunun çevresinde ki en güzel örneği Nuraydı. Buraya gelene kadar bunu fark edememişti.

 

Nuray’ı düşündü. Onun bu eğitimleri vermeden önceki halini. Bu eğitimlerden beri, Nuray çok başka biri olmuştu. Gözlerinin içi parlamaya, kendinden eminliği artmaya başlamıştı. Dış görünüşü, giyimi ve zayıflaması da peşi sıra farklılaştı. Üstelik Nuray kendisinden daha uzun ve daha yapılıydı. Ama bunu hiç sorun etmiyordu. Tuhaf bir çekiciliği vardı. Önceden giyimine, görünüşüne çok zaman ayıran biri idi. Dışarıdan biri onu görünüşü konusunda eleştirdiğinde hemen o detay takılır kalırdı. Şimdi öyle değildi herkesin ne dediğini umursamak yerine, kendini geliştirmeye konsantre olmuştu. Artık sonuçla insanların dedikleriyle değil de O, sebep oluşturmaya odaklanacaktı. 



Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; Sebeplerinizi değiştirmediğiniz müddetçe sonuç da değişmeyecektir. O, bu zamana kadar hep sonucu, Barbie bebek gibi olma hayalini istiyordu. Peki, bunun için ne yapıyordu? Koskocaman bir hiç! Tatlılar, smoothie’ler, burger’ler, pizza’lar tüketmekten vazgeçemiyordu. Şimdi ise o haline gülüyordu. Nuray’ın daveti onda çok büyük dönüşümlere vesile oldu. 

İnsan sebep oluşturmadıkça, şikâyet eden, mutsuzluktan çıkamayan bir tipten daha fazlası olamıyordu. Üstelik beklentisi neden dışarıdandı ki? Bu sorularla birlikte, bir sonraki haftayı bekledi ve hemen bir karar aldı. Madem sebeplerle sonuçları değişecekti, o zaman yediği herşeye dikkat edecekti. Paketli ve rafineri gıdalar, yok...  Sadece ev yemekleri yiyecekti. İlk üç gün kolay geçerken, dördüncü gün artık dışarıdan burger söylemek istiyordu. “Hayır! Biraz daha sabret.” dedi kendisine. “Başka ne yapabilirim?” diye düşündü.  “Spor!” Isınma hareketlerinin olduğu bir video açtı. Onu yapmak rahatlattı. Canı çok istediği zaman dışarıya koşmaya çıkmıştı. Artık daha mutluydu. Bu duruma çok şaşırdı.  Oysa bu yolda acı çekeceğini, sinirli birisi olacağını zannediyordu. Şimdi ise sabrı gelişiyor ve özgüveni kendisine geliyordu. 

Sevilay, eğitim bittiği zaman Nuray'a “Uygulamanın sadece benimle alakalı olacağını anlamamın bu kadar zor olacağını söyleselerdi, asla inanmazdım. Hayatta ödediğimiz her bedelin bir karşılığı varmış.” dedi. Düşüncede sadece zayıflamak istemişti ama şimdi o, kendisini tanıyan ve çevresindeki insanları anlamaya başlayan, dününden daha mutlu bir Sevilay olmuştu.

Prenses olmak için Barbie gibi görünmeye gerek yok diye düşünür oldu. Hatta prenses kelimesinin anlamı onun için değişmişti. Prenses demek zayıf olmak anlamında değildi.. Artık değişim değil, dönüşümü için adım atıyordu. Doğru sebep oluşturan. Sevilay zayıflamıştı ama verdiği sadece kiloları değildi. Hayatındaki gereksiz yorum yapanları da bırakmıştı. Ondan beklentisi olanları çıkarmıştı, gereksiz yüklerinden kurtulan biri haline gelmişti. Peki, şimdi dününden iyi miydi? Evet. Daha da iyi olabilirdi. Bu öykünün başrolü oydu. Kimseyi hayatının başrolü yapmayacağını bilerek havluyla yüzünü sildi ve koşmaya devam etti...


 

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerle bugünümüzü 
ve yarınımızı tasarlamamızı sağlayan bir gerçeklik ilmidir. 
Bireylerin problemlerini doğru tespit edebilmeleri ve çözüme 
ulaşabilmeleri için stratejiler sunar.
 

Kim Kimdirİlişkide Ustalık”Başarı Psikolojisi programlarıyla 

mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara 

hedeflerine ulaştıracak yöntemler gösterir.



Yorum Gönder

52 Yorumlar

  1. Sevilay gibi fazlalıklardan kurtulabilmek dileği ile🏵️

    YanıtlaSil
  2. Ozlem aktoprak10 Eylül 2024 09:12

    Peki prenses neydi😂

    YanıtlaSil
  3. İnsan kıyas konusunda bazen kendine acıması oluyor. Ama geçmişe bakıp geldiği yolu görebildiğin zaman hak ettiği takdiri de eleştiriyi de yapabiliyor 💫

    YanıtlaSil
  4. Çok çok güzel bir yazı olmuş. Öğrendiklerimizi uygulayıp, sabırla devam ettiğimiz de her şey değişiyor.
    Ellerinize sağlık 🌺

    YanıtlaSil
  5. İnsan sebep oluşturmadıkça, şikayet eden, mutsuzluktan çıkamayan bir tipten daha fazlası olamıyordu 💯

    YanıtlaSil
  6. Hem somutta hem soyutta fazlalıklardan kurtulmak rahatlatır :) Ellerinize sağlık, teşekkürler…

    YanıtlaSil
  7. Değişim yerine dönüşüm hepimize nasip olsun inşAllah

    YanıtlaSil
  8. Dününden daha iyi olmak!... Ne güzel bir hedef. Çünkü hep daha ilerisi var. Bitmeyen bir gelişim 🌻

    YanıtlaSil
  9. Ne doğru bir dönüşüm 👏🏼
    Şimdi Jennifer Lopezler düşünsün. Lopet olabilmek herkese nasip olmaz 💪🏼

    YanıtlaSil
  10. Sebepler değişmeden sonuçlar değişmiyor 🌸

    YanıtlaSil
  11. Sevilay buldu yolunu… darısı bizim başımıza:)

    YanıtlaSil
  12. "Doğru sebep oluşturan Sevilay'ın verdiği sadece kiloları değildi." Doğru sebep oluşturmak dileği ile 😊

    YanıtlaSil
  13. Kendi hayatımızın başrolü olabilmek ve somuta değil soyut değerlerimizi artırabilmek temennisiyle… elinize sağlık🌺

    YanıtlaSil
  14. Sonucu değiştirmek, sebepleri değiştirmekten gelir. İnsan neyin sepebini oluşturuyorsa onun sonucunu yaşar. İyi bir sonuç için doğru sebep gerek.. Guzel yazıydı, bizi sebeplere bakmamızı hatırlattı.

    YanıtlaSil
  15. Gerçek problemlerin gerçek çözümleri olur!

    YanıtlaSil
  16. Hayatta her bedelin bir karşılığı var. Kendini geliştirmek ve dönüştürmek için ne kadar sebep olusturursa insan o kadar da sonuca yaklaşıyor. Mesele o isteğimizin kolay gerçekleşmeyeceğini, gayret ve çaba gerektirdiğini bilmek.

    YanıtlaSil
  17. Güzellik algısı...sen değişince Dünyan değişir...ne güzel bir yazı tebessümle okudum... Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  18. Hayatta hep bir şey istiyoruz ama onu yapmak için uğraşmak zor geliyor. Sonra o sebeplere başladığında zannettiğin kadar zor olmadığını gördüğünde hayat güzelleşiyor. Sevilay gibi yüklerini bırakmak için kendi başına koşanlardan olmak güzel olsa gerek...

    YanıtlaSil
  19. "Deneyimsel Tasarım Öğretisi der ki; Sebeplerinizi değiştirmediğiniz müddetçe sonuç da değişmeyecektir". Kulağımıza her gün küpe olsun... Yazanın emeğine sağlık 🌷

    YanıtlaSil
  20. Günümüzde pek çok insan potansiyelinin çok çok altında yaşıyor ve bunlar için dış dünyayı suçluyor… maalesef

    YanıtlaSil
  21. Tüm lopetli prenseslerimize oluşturdukları sebepleri değiştirdiğinde sonuçları değiştirebileceğini anlatan bir yazı. Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  22. Kimseyle değil, başkalarıyla değil sadece kendiyle kıyas olmalı insanın. Elinize sağlık...

    YanıtlaSil
  23. Sebepler değişmeyince sonuçlar değişmiyor... Çok güzel bir yazı olmuş 🌸

    YanıtlaSil
  24. Dününden daha iyi olanlardan olmak dileğiyle... Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  25. Tanımlamalar değişince sebepler de değişiyor 🌸

    YanıtlaSil
  26. İnsanın sağlığı için birşeyler yapması güzel bir seçim. Acıya rag en harekete geçmesi. Ama bunu yapma sebebi değişince, yoldan sapmalarda başlıyor. Hareket ettiği noktadan itibaren doğru sebeple başlayınca sonuçta doğru hedefe ulaşıyor. İşim hoş olmuş. Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  27. Olumlu adımlar attıkça daha da olumlu adımlar atası geliyor insanın, her adım bir sonrakini kolaylaştırıyor, bu da işin bonusu hediyesi gibi, ne güzel 😊

    YanıtlaSil
  28. İnsan sadece kendi dönüşümünü istedikçe ve bu noktada yola çıkabildiğinde nasılda ilerleyebileceğini anlatan harika bir yazı olmuş.🌼🌿
    Başrol oldugumuz şu hayat sahnesinde rolün hakkını verebilenlerden olmak dileği ile....

    YanıtlaSil
  29. Elinize sağlık 💐
    Dünümüzden daha iyi olmak dileğiyle

    YanıtlaSil
  30. Hayatta kişi için zaman aleyhine çalıştığı gibi lehine de dondurebiliyorsun önemli olan fiziksel ve zihinsel yenilenmeyi bırakmamak

    YanıtlaSil
  31. Artık değişim değil dönüşüm için adım atıyordu... Çok güzel bir yazı olmuş ☺😍

    YanıtlaSil
  32. "İnsan sebep oluşturmadıkça, şikâyet eden, mutsuzluktan çıkamayan bir tipten daha fazlası olamıyordu."Çok güzel, çok şey anlatan bir cümle 🤲🌸

    YanıtlaSil
  33. Özlem sunarel10 Eylül 2024 15:20

    Sebeplerinizi değiştirmediğiniz müddetçe sonuç da değişmeyecektir. , çok güzel

    YanıtlaSil
  34. Çok güzel teşekkür ederizzz💐

    YanıtlaSil
  35. Somut değil, soyut güzelliğimizi geliştirmeliyiz. Bunun için sebepleri oluşturmalıyız. Çok güzel bir yazı olmuş🌺

    YanıtlaSil
  36. İnsanın en büyük başarısı kendisini dışarısıyla değil de dünüyle kıyas etmesidir. Her yeni günümüzün geçen günümüzden iyi olması dileğiyle..

    YanıtlaSil
  37. Dününe göre daha iyi olabilmek ve hep o yolda olmak ne güzel…

    YanıtlaSil
  38. Sebeplere odaklandın mı gerisi tamam 🏹

    YanıtlaSil
  39. Aynı şeyleri yapıp aynı sonuçları almaktan yoruluyor insan gerçekten. Küçük de olsa farklı bir şey yapabilme gücü diliyorum herkese :) Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  40. tuğçe doğan12 Eylül 2024 11:03

    Neyi neden yaptığımız çok kıymetli, kendimiz için yapacağımız iyi bir seçimin bile sebepleri yeterli olmalı yoksa bedeli yanlış yere ödeyebilir.

    YanıtlaSil
  41. Sebeplere odaklanıp , sonucada şükredenlerden olalım inşAllah🤲

    YanıtlaSil
  42. Farklılıklar zenginlik ancak yönetebilirsek:)

    YanıtlaSil
  43. Ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  44. ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  45. Sebepleri değiştirmedikçe , sonuç değişmez … elinize sağlık

    YanıtlaSil
  46. Sebepler bizim elimizde neyi hedefliyorsak isteklerimiz hedeflerimiz doğrultusunda sebepler oluşturan olmalıyız sebebine konsantre olan kişiler sonuçlar için acaleci olmazlar

    YanıtlaSil
  47. Prenses gibi gözükmek için Barbie olmaya gerek yok… ne kadar güzel özetlemiş. Kaleminize sağlık🌸

    YanıtlaSil
  48. Gerçek potansiyelimiz sandığımızdan veya yaşadığımızdan çok daha fazla. Farkı fark etmek ve zenginliğimizi bulmak çok kıymetli. Farkına varmak için çok güzel bir eğitim 💜

    YanıtlaSil
  49. Sen yasaya uyumlan ve uygula... Ödediğin bedelin karşılığı var :)

    YanıtlaSil
  50. Değişmek değil dönüşmek 💞
    Emeğinize sağlık 🪷

    YanıtlaSil
  51. Herkes kendi hayatının başrol oyuncusudur. İnsanı düşünceye sevk eden müthiş bir tespit. O zaman insan, rol arkadaşları ile değil de kendi baş rolünün hakkını vermeli. Teşekkürler

    YanıtlaSil
  52. Emeğinize sağlık şahane bir yazı olmuş 🌸

    YanıtlaSil