Bir Tabak Helva mı, Sosyal Medya mı?


Hızlıca marketten aldığı malzemeleri mutfağın tezgahına koydu. “Akşama da az bir vakit kaldı, bir an önce bu helvayı kavurmam gerekiyor.” diye düşündü. Hatice’nin oturduğu site, küçük bir siteydi. Arada birkaç komşusuyla ayaküstü selamlaşır, sohbet ederdi. Ama çok yakın olduğu sürekli görüştüğü bir komşusu yoktu.

Bu kandil gecesi helva kavurup komşularına dağıtmak istedi. Helvanın kokusu bütün siteyi sarmıştı. İyice hava kararıp akşam olmuştu. Akşam vakti komşularının da evde olabileceğini hesap ederek helvayı dağıtmaya başladı.

 


Tek tek komşularının kapısını çaldı. Kimisi kapıyı gülerek açıp helvasını aldı. Kimisi “Biz yemeyiz, teşekkür ederiz ziyan olmasın.” diyerek geri çevirdi. Kimisi çok şaşırmış bir ifadeyle, “Ne demek oluyor bu?” gibi bir bakışla aklındakileri ifade etti. Kimisi evde olmasına rağmen kapıyı açma nezaketinde dahi bulunmadı.

Elinde birkaç dolu tabakla geri döndü.  “Ah ah!” dedi. “Bizim çocukluğumuzda kandiller böyle miydi?” Bizim çocukluğumuzda bütün komşular kandil gecesi helva yapma yarışına girerdi. Evlerde kocaman tencerelerde helvalar pişer, pişen helvalar konu komşuya dağıtılırdı. Helva yapamayan da pişi kızartırdı.

Konu komşuya dağıtılan;  bazen  bir tatlı, bazen börek olur. Bazen de köyden gelmiş bir üzüm, bazen bir tarhana. Sonrasında tabağını boş vermeyeyim dedikçe de o tabaklar üst üste birikirdi. Komşular kapı kapı gezer de bu kimin tabağı diye sahibini bulmaya çalışırdı. Mesele, bu mübarek günlerde birilerini hatırlayıp birbiri için dua etmek, hal hatır sorup gönül almak değil miydi? 

Ne olmuştu da insanlar bu kadar değişmişti?

Birçok şey eskisi gibi değildi. “Neden ilişkiler bu kadar mesafeli, neden eskisi gibi komşuluk yok?” diye düşünmeye başladı. Eskiden bahçeli evlerde otururduk ,çoluk çocuk ağaç tepesinden inmezdik. Bahçemizde sebze meyve yetiştirir, hayvan beslerdik. Evlerde veya bahçelerde toplanır,  saatlerce sohbet ederdik.Şimdiyse  yüksek yüksek binalarda alt kattaki komşumuzdan bihaber  yaşıyoruz. Değil helva, hasta olsak  çorba getirenimiz yok. 

 


Artık her evde en az bir bilgisayar ve yediden yetmişe herkesin telefonu var. İnsanların oyalanacağı sosyal medya uygulamaları var! İnsanlar bilgisayar, cep telefonu gibi teknolojik aletlerle o kadar iç içe ki… Neredeyse kandil, bayram hatta doğum günü kutlamalarını bile internetten yapar olduk. “Sosyal medyada çok vakit geçirmek, ilişkileri koparmış olabilir mi?” diye düşündü.

İnsanlar birbirleriyle görüşmekten ziyade sosyal medyada sohbet eder hale geldi. Çünkü bunun kimseye bir zahmeti yoktu. Halbuki tüm bu araçlar insanlar daha kolay iletişim kursun diye vardı. Gerçekten iletişim kurmak adına da büyük bir avantaj sağlıyorlardı.

Aslında teknoloji, hayatımıza birçok kolaylıkla beraber birçok zorluğu da getirmişti.

İmkanların artması insanların birbirleriyle iletişim kurma ihtiyacını mı azaltmıştı?

Hatice bir an kendi lise yıllarını hatırladı.  O zamanlar cep telefonu yoktu. Sokaklarda ankesörlü telefonlar vardı. Herkesin elinde bir jeton, kulübenin önünde sıralar olurdu. Amaç sadece bir jetonla bir dakika da olsa, biriyle sohbet edip hâl hatır sormaktı. Bazen randevulaşmak ya da özel bir günde arkadaşlarla buluşmayı organize etmek için o kulübenin başına gidilirdi. Ya o meşhur Taksim Meydanı’nda ya Bakırköy Tren İstasyonu’nda ya da Kadıköy İskelesi’nde saat 13:00’ te buluşulurdu. Ya minibüsü ya da otobüsü kaçırdığından, gecikse de beklenilirdi. Çünkü cep telefonu olmadığı için arayıp nerede olduğunu soramazdı. O yüzden herkes vaktinde buluşma yerinde olmaya özen gösterirdi. Görüşülecek vakte de insana da kıymet verilirdi. O buluşma bütün gün sürer ve konuşacak, bitmek bilmeyen bir sürü konu olurdu. Kimse eve dönmek istemezdi.

“Hey gidi günler hey”, dedi hasretle.

 


“Keşke her şey eskisi gibi olsa… “

Aslında bu insanın elinde olan bir durumdu. Hatice uzun uzun düşündükten sonra karar verdi. Belki hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı ama o,  eskisi gibi arkadaşlarıyla yüz yüze görüşmeyi tercih edecekti. Telefonda ya da sosyal medyada değil. Bunun için emek harcamak ve zaman ayırmak, o insana gösterilen bir hürmetti onun için.

“Kararla eylem arasına vakit koymamak gerekir.” diyerek, telefonu eline aldı ve beş senedir görüşmediği arkadaşı Oya’yı aradı:

-Oya’cığım selam, nasılsın?

-Aaa merhaba Hatice çok şaşırdım! Çok şükür iyiyim sen nasılsın?

Arkadaşı Oya uzun bir telefon görüşmesi olacağını düşünerek söze başlamıştı ki Hatice sözünü  kesip:

-Bana bak, sana ne diyeceğim. Telefonla konuşsak saatler sürer, hafta içi ne gün müsaitsin? Bir kahvaltı planlasak ne dersin, eskisi gibi de sohbet ederiz.

Arkadaşı Oya, şaşırmıştı. Uzun zamandır kimse ona bu şekilde bir teklifte bulunmamıştı.

“Tabi ki arkadaşım, çok  güzel olur. Eski günleri yâd ederiz, ben de seni çok özledim. Görüşmek iyi gelecek ikimize de. Hem sana anlatacağım çok şey var, çok.” dedi.

Hatice telefonu gülümseyerek kapattı. Sonra bir elindeki son model akıllı telefona bir de tezgahta duran komşularına veremediği helva tabaklarına baktı. Bu gece şahit olduklarını  hatırladı. Gecenin sonunda da sebep olduğu buluşmayı.

 “Vay be!” dedi kendi kendine. Kimin aklına gelirdi ki bir tabak helvanın insanları böyle birbirine  yakınlaştırabileceği.

 


Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geçmiş deneyimlerle bugünümüzü 
ve yarınımızı tasarlamamızı sağlayan bir gerçeklik ilmidir. 
Bireylerin problemlerini doğru tespit edebilmeleri ve çözüme 
ulaşabilmeleri için stratejiler sunar.
 

Kim Kimdirİlişkide Ustalık”Başarı Psikolojisi programlarıyla 

mutlu ve başarılı olmak isteyen insanlara 

hedeflerine ulaştıracak yöntemler gösterir.

Yorum Gönder

61 Yorumlar

  1. insan şikayet etmek yerine “peki ben bunun için ne yapabilirim” sihirli cümlesini söylediğinde şikayet etmek yerine çözümün bir parçası oluveriyor işte… helva sen nelere kadirsin :)

    YanıtlaSil
  2. “Kararla eylem arasına vakit koymamak gerekir.” vakit koyduğumuzda ondan hemen vazgeçer oluyoruz.

    YanıtlaSil
  3. Kaleminize sağlık çok iyi geldi bu yazı☺️ uzun zamandır aramadığım bir yakınım geldi aklıma şimdi onu arayacağım 🌸

    YanıtlaSil
  4. Bende güzel bir helva hazırlığı yapayım ne zamandır komşularıma bir ikramda bulunmamıştım 😋

    YanıtlaSil
  5. Kaleminize sağlık 🙏 okurken eskilere, çocukluğuma götürdü beni.. kandil günleri bütün çocuklar elimizde poşetler ile köy meydanına çıkar, dağıtılanları toplardık. Kandil gelse de yine toplasak diye dört gözle beklerdik. Şimdi ki çocukların kandillerden haberi bile yok ne acı 😔

    YanıtlaSil
  6. İyi diyorsun da kardeşim devir aynı devir değil zaman değişti; denir ya değişen zaman değil hala 24 saat. Değişen insanlar insanların bakış açısı ve iletişim şekilleri. Nerede eski bayramlar yerine nerede eski insanlar demek daha uygun olur. Cep telefonu sosyal medya icat oldu iletişimin gerçeği bozuldu mu yoksa...

    YanıtlaSil
  7. Gerçekten bir şeyler kolaylaştıkça beraberinde zorluğu da geliyor. Birini arayıp hal hatır sormak ne kadar kolay bir iş... Ama çoğumuz karşı komşumuzu bile tanımaz hale geldik... Güzel bir hatırlatma olmuş ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  8. Hem eski günlerin güzelliğini hatırlattınız hem de ne çok şeyi kaybettiğimizi, keşke böyle olmasaydı…Ellerinize sağlık🌸

    YanıtlaSil
  9. Teması bol yaşanmışlıklar ile ne de güzeldi, iletişim - ilişkiler … elinize sağlık

    YanıtlaSil
  10. O bir tabak helva, buluşmadan sonra daha neler neler yaşatacaktı. Sanal da değil gerçekte Hatırlamak ve hatırlanmak ümidiyle

    YanıtlaSil
  11. Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır çünkü gerçek bir sohbettir, iletişimdir...

    YanıtlaSil
  12. Ellerinize sağlık bizi çocukluğumuza götürdünüz
    İnsanların bireyselleştiği bir dönemde yeniden biraraya gelmesi, güçlü ilişkiler kurup birlik olmasi ümidiyle...

    YanıtlaSil
  13. Mesele, bu mübarek günlerde birilerini hatırlayıp birbiri için dua etmek, hal hatır sorup gönül almak değil miydi?

    YanıtlaSil
  14. Önceki imkansızlıklar ulaşımdaki zorluklar karşımızdaki insana kıymet vermeye sebep veriyordu. Şimdi ulasimda imkanlar çok ama kimse kimseyi merak etmiyor. İnşallah iletişimde eskiye doğru bir farkındalık kazanmış oluruz🌸

    YanıtlaSil
  15. Çok güzel bir yazı olmuş kaleminize sağlık. Beni de gençliğime götürdü ve ben de "ah ah" dedim.

    YanıtlaSil
  16. Hayatta neyin neye sebep olacağını bilmeyenlere... Kaleminize sağlık ♥️

    YanıtlaSil
  17. Beni çoook eskilere götüren bir yazı oldu ne güzel hatırlatıcı bir yazı olmuş kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  18. Ne zaman koptu gerçekten ilişkilerimiz? Profesyonel olmalı bunu bizden alanlar, farkında bile değiliz çoğu zaman.Emeklerine sağlık 🍀

    YanıtlaSil
  19. Ellerinize sağlık, çok dokunaklı bir yazı olmuş. İletişimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış oluyoruz. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  20. İnsan yüz yüze konuştuğunda aldığı lezzeti unutamıyor. Telefon da konuştuğunu bazen unutuyor bile.
    Çok güzel bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık 💐

    YanıtlaSil
  21. Ellerinize sağlık güzel bir yazı olmuş.
    Bir tabak helva biz birbirimize yakınlaştısın

    YanıtlaSil
  22. Hey gidi günler hey, teknolojinin az ilişkilerin bol olduğu zamanlardı...

    YanıtlaSil
  23. Gerçek iletişim kurmak ne büyük bir nimetmiş meğer.. Helvayla çay ikilisi geldi aklıma. İki lafın belini de kırarız hem.. Kavurması sizden demlemesi bizden :) Kaleminize sağlık :)

    YanıtlaSil
  24. Emeklerinize sağlık hocam

    YanıtlaSil
  25. Çoçukluğumuza götürdünüz😊

    YanıtlaSil
  26. Çok güzel bir yazı. Kararla eylem arasına vakit koymamak gerekir ne doğru… koyduğumuzda kesin yapmıyoruz onu

    YanıtlaSil
  27. eski günlerdeki samimiyeti anlatan çok güzel bir yazı olmuş, elinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  28. Eskiden yaptığımız pek çok şey çok sade, basit ama çok güzeldi. Bu güzellikleri yaşamak ve yaşatmak bizim elimizde

    YanıtlaSil
  29. Aslında çok doğru, zaman geçtikçe eski değerler güzel ilişkiler unutuluyor, çağa ayak uyduralım derken kaybettiklerimizin farkına çok sonra varıyoruz. Keşke geride sadece kötü olanları bırakıp, gerçekten daha iyi bir geleceğe gidebilsek

    YanıtlaSil
  30. Her kandil her komşunun yaptığı beklenirdi. Leğenle pişı yi mahalleye iner sokakta oynayan çocuklar öncelikli olarak dağıtırdık.

    YanıtlaSil
  31. Hey gidi gunler yaziniz cok anlamli malesef teknoloji yakinlari uzak yapti uzaklari yakin yapti cok uzucu

    YanıtlaSil
  32. eski günlere dair insan güzellikleri hatırlamayı istiyor. bugün hayatımıza yarın sevgiyle hatırlayacağımız güzellikler eklememiz lazım. bunun için de gerçek iletişime dönmemiz lazım. insanlarla hatırlayacağımız gerçek anlar. bir dostla kahve sohbetini veremiyor hiçbir telefon yazışması, gerçek temasın yerini tutmuyor.

    YanıtlaSil
  33. Emeğinize sağlık (:

    YanıtlaSil
  34. Çok güzel bir yazı olmuş kaleminize sağlık🌸

    YanıtlaSil
  35. Bireyselde bu tarz hissiyatlara kapılırken başka insanların da o yönde bir özleminin olduğunu bilmek iyi geldi :) umarım sayımız artar ve yaşam şeklimiz de biraz daha benzer :) emeğinize sağlık 🌱

    YanıtlaSil
  36. Bilemiyoruz kararla eylem arasına vakit koyduğumuz da hayatta neleri kaçırdığımızı… Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  37. İletişim çağında değil iletişim teknolojileri çağındayız artık. Özlediğimiz sevdiklerimize zaman ayırmalıyız.

    YanıtlaSil
  38. Sosyal ilişkiler mi, kanlı canlı ilişkiler mi? İnsanın bu çağdaki sınavı da bu işte…

    YanıtlaSil
  39. Emeklerinize sağlik

    YanıtlaSil
  40. Kaleminize sağlık .. okudukça beni de eskilere götüren bir yazı oldu. :) ne bereketli ne güzel günlerdi..

    YanıtlaSil
  41. Dikey yapılaşma özendiriliyor ve o nedenle komşuluklarda ortadan kaldırılıyor. Ama komşuluğun önemini bilenler olarak , en azından selamla başlamak lazım.

    YanıtlaSil
  42. Geçmişi düşündüren güzel bir yazı olmuş. Emeği geçenlerin ellerine sağlık.🌺

    YanıtlaSil
  43. Çok güzel bir yazı olmuş kaleminize sağlık uzun zamandır görüşmediğim biriyle yarın görüşücem inşallah😊

    YanıtlaSil
  44. Bayramlarda aynı apartmandaki insanlar bayramlaşmadan yabancı gibi geçer gider olmuştuk. Bir bayram günü ben de çocuklara balonlar ve çikolatalar hazırlayıp bayram tebrik kartı yazıp elimde çikolatalarımla bütün apartmanı gezmiştim. Yazıdaki insanlar gibi bazıları sevindi bazıları kapıyı açmadı bazısı çikolatayı almadı. Ama ben komşuları tanımak için adım attığım için mutlu olmuştum :) umarım yakınımızdaki insanlarla gerçek iletişimimiz artar…

    YanıtlaSil
  45. Aynı odada oturup birbirinin yüzüne bakmadan yaşıyor insanlar . İmkanlar arttıkça ilişkilerimiz silik bir hal aldı. Ertelenen aramalar için güzel bir hatırlatma oldu. Emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  46. evet iletişim becerimiz azaldı böyle bir teknoloji çağında....emeğine sağlık güzel bir yazı olmuş.

    YanıtlaSil
  47. Bizi birbirimizden uzaklaştıran imkanlarımızın artması mı? Imkanları dogru ve dengeli kullanamıyor oluşumuz mu?
    Bir cok iletsim aracımız var ama iletisimden bi haberiz...Amerika'daki arkadaşımızın ne yediğini, sofrasinda ne olduğunu paylasimlarindan öğrenirken. Yanı başımda komşumuzun kirasini ödemesinde zorlandığıni bi haberiz...
    Belkide bir tabak helva ile bir cok ihtiyacı anlardık... Komsumuzun mimiğinden bir cok durumu desifre edebiliyorduk... şimdi ise komşumuzu tanımıyoruz...

    Bunu yeniden bize hatırlatan bir yazı olmuş kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  48. Eski günlerin güzelliğini anlatan çok güzel bir yazı olmuş
    Ellerinize sağlık🌼

    YanıtlaSil
  49. Eskiden isanların telefonu vardı, ev telefonu, kontörlü telefon, sokak telefonu. Şimdi ise telefonların insanı var. Teknoloji çağına uyumlanıldığı kadar gerçeklere bu kadar hızlı uyumlanabilsek hayat bambaşka olabilir di sanki.

    YanıtlaSil
  50. Emeğinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş gerçekten çok doğru sosyal medya insaları sanal alemde oyaladı durdu neredeyse akrabaları bile birbirinden uzaklaştırdı

    YanıtlaSil
  51. Bir şeyin avantajı olduğu gibi dejavantajı var, bazı şeyleri kolaylaştıran teknoloji iletişimi zorlaştırıyor, ne güzel farkındalık, elinize sağlık 🌺

    YanıtlaSil
  52. Maalesef İmkanlar insanı tembelleştiriyor.
    Bırakın ziyareti artık telefonda sesini bile duymaya gerek duyulmaz hale geldik.
    Burada anlatılan, özlemle hatırladığım çocukluk ve gençlik dönemlerimken şimdi dip dibe, altlı üstlü oturduğum komşularımın adını dahi bilememek çok acı.

    YanıtlaSil
  53. Kesinlikle bir tabak helva 🤗

    YanıtlaSil
  54. Kaleminize sağlık, çok güzel olmuş

    YanıtlaSil
  55. İmkanlar arttıkça başkalarına ihtiyaç kalmıyor malesef.
    "Beni herşeyim var, kimseye ihtiyacim yok" sözü çokta yerinde bir söz olmadığını görebiliyoruz artık. Azcık aşımla ihtiyacımı giderecek dogru iliskilerim olsun.

    YanıtlaSil
  56. Çok etkilendim ne güzel bir yazı olmuş o kadar doğru ki yarın komşularıma bi helvada ben yapayım 🌷

    YanıtlaSil
  57. Ah ah... İletişimin de gerçeğini yitirdik teknoloji ile. Aynı evde yan odadaki kardeşimizden bile bir şey isterken mesaj atıyoruz. Oysa her avantaj kendiyle beraber bir dezavantaj getirir. Erken bilinçlenenlerden olmak duasıyla...

    YanıtlaSil
  58. "Unuttuklarımızı hatırlatan çok güzel bir yazı olmuş, ellerinize sağlık 🙂"

    YanıtlaSil
  59. Sosyal medya , teknolojik aletlerin çoğalması kolaylık gibi geldi bizlere ama bizim bir çok değerimizi elimizden aldı. En önemlisi de ilişkilerimizi çok yıprattı. Bir helva yapmak bile ne kadar önemliydi aslında. Komşunun hatrını sormaktı bir tabak helva .. Sevince ya da kedere ortak olmaktı bir helva pişirmek. Bir tabak helva ile aslında biz ne çok şey yapıyormuşuz.

    YanıtlaSil
  60. Bir tatlı tebessüm ve samimiyet. Hepsi bu aslında.

    YanıtlaSil
  61. Leyla İçöz7 Şubat 2024 10:40

    Elinize sağlık çok anlamlı bir yazı olmuş. Beni çocukluğuma götürdü. Evet o anıları yaşatmak elimizde. Biraz gayretle o günleri yeniden yaşatabiliriz.

    YanıtlaSil